BELÇİKA - BELGIQUE BELÇİKA - BELGIQUE: juillet 2006

BELÇİKA - BELGIQUE

Yaşama dair

lundi, juillet 31, 2006

BEYRUT´ TA BİR KIZ ÇOCUĞU



BEYRUT´ TA BİR KIZ ÇOCUĞU

"beni sev dedi" dedi
Küçük kız çocuğu babasına
"ellerimi bırakma"
Bombalar yağıyordu
Beyrut´un
İsim tabelası çoktan yok olmuş
Bir sokağına

Umutsuz bir çırpınışla
Üzerine yıkılmış duvara bakıp
"beni sev" dedi
Küçük kız çocuğu
Göz yaşları yerini
Tebessüme bırakırken
"sen benim hayata bağlanan parçamsın" dedi
Baba
Çaresizliğin kıskacında
Ağlamaya başlarken
"seni seviyorum"


Bomba sesleri çoğalırken
Beyrut´un gökyüzünde
Baba bırakmadı ellerini
Küçük kız çocuğunun
Uzattı öbür elini belki
Tutan olursa diye
Gözleri yavaşça kapandı
Gözyaşlarının üstüne

Merhabalar
Sizlere çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum
Son olayların esinlendirdiği bir şiirimi sizlerle paylaşmak istedim.
Sadık Aygül
fb494753@skynet.be

"THY´de neler oluyor?".


"THY´de neler oluyor?". Arkadaşlar, ilişikteki dokuman VATAN gazetesinden alınmıştır. Türk halkı "Hızlı tren faciası" gibi ikinci bir facia mı bekliyor kalkıp bu THY deki kadrolaşmaya dur demek için. Bizler hep THY ile uçuyoruz ve kendimizde THY nin eski geldiği seviyeden gitiikce aşağılara düştüğünü fark ediyorduk, ama bu kadarını tahmin edemezdik. Ben simdi bütün gazetelere bu makaleyi göndereceğim. Artik AKP nin "Allah verdi Allah aldı" felsefesini bırakıp, dünya islerinin duayla, namazla değil, bilim, bilgi ve teknoloji uzmanlığı ile yürüdüğünü anlaması lazım. Türkiye Cumhuriyetinin hiç bir safhasında bu kadar bilgisiz, kültürsüz ve deneyimsiz bir kadrolaşma, kamu kuruluşlarında olmamıştı. Yapabileceğinizi düşündüğünüz her turlu uyarıyı lütfen yapın.

Hoşça Kalın

Bayan Özcan Musoğlu omusoglu@skynet.be
Brüksel

Konuyla ilgili link :

http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=pazarvatan_detay&hkat=1&hid=9992

dimanche, juillet 30, 2006

Seçim Belçika'da kampı Emirdağ'da


Seçim Belçika'da kampı Emirdağ'da

Belçika'da ekim ayında yapılacak olan yerel seçimlerde aday olacak Türk adaylar, tatile gelen gurbetçilerle görüşmek için kampanyalarını Afyon'a taşıdı.

Belçika'da 8 Ekim'de yapılacak yerel seçimler yaklaşırken, seçimlerde yarışan Türk kökenli adaylar, seçim kampanyalarını Afyon'un Emirdağ ilçesine taşıdılar. Politikacılar, Emirdağ'da bugün yapılacak olan "3. Gurbetçi Şenliği" ve yarın düzenlenecek olan "Karacalar Köyü Törenleri"ne katılmak üzere Emirdağ'a gitti. Brüksel hükümeti Devlet Bakanı Sosyalist Partili (PS) Emir Kır, Valon Liberal Partili (MR) Schaarbeek Belediye Başkan Yardımcısı Sait Köse, Saint Joost Belediye Meclis Üyesi Hıristiyan Demokrat Partili (CDH) Halis Kökten ve diğer adaylar, Belçika'daki seçim kampanyalarınıEmirdağ'a taşıdılar.

İki de kadın aday var
Diğer yandan, Türk adaylar arasında iki de başörtülü bayan bulunuyor. Sokakta peçe takmanın yasak olduğu ve geçtiğimiz ay Saint Gilles Okulu'nda başörtüsü taktıkları için 2 öğrencinin okuldan atıldığı Belçika'da, seçimlerde yarışan Sosyalist Partili Derya Alıç ve Hıristiyan Demokrat Partili Mahinur Özdemir'in seçim afişleri, başkent Brüksel sokaklarını süslemeye başladı. Derya Alıç ve Mahinur Özdemir'in seçimleri kazanmaları halinde, büyük tartışmalar yaşanabileceği belirtiliyor.
Fikret AYDEMİR / BRÜKSEL

BelExpresse

vendredi, juillet 28, 2006

ISTANBUL/BAKIRKÖY´DE/DENİZ MANZARALI SÜPER SATILIK DAİRE


BAKIRKÖY´DE HAYALİNİZDEKİ EVE KAVUŞMAK İÇİN BİR FIRSAT... MÜKEMMEL DENİZ MANZARALI SÜPER SATILIK DAİRE.BANKA KREDİSİNE UYGUN HUZURLU , BİR YAŞAM İÇİN BULUNMAZ FIRSAT.BİRKEZ GÖRMEDEN KARAR VERMEYİN

3 + 1, 120 m2 Brüt Alanlı Apartman Dairesi
Oda Sayısı 3
Banyo Tuvalet 2
Salon Sayısı 1
Bulunduğu Kat 5
Bina Kat Sayısı 5 Katlı
Brüt Metrekare 120 M2
İnşaat Yılı 1976
Yapı Durumu Kiracı Kullanıyor
Islak Zeminler kalebodur
Yapı Özellikleri
Ahşap Doğrama
Asansör
Bahçe
Balkon
Betonarme
Çelik Kapı
Deniz Manzaralı
Denize Yakın
Doğalgazlı
Kat Mülkiyeti
Merkezi Isıtma
Otoyola Yakın
Şehir İçi
Toplu Ulaşıma Yakın
Portföy Hakkında Bilgi
Türkiye / İstanbul-Avrupa, Bakırköy, Sakızağacı
Bakırköy Sakızağacı'nda,deniz manzaralı, 3+1, asansörlü daire
Portföy Numarası : 41015297652202
Fiyatı : 175.000 YTL

İlknur ÇİLİNGİR 542 7757766

ilknurcilingir@remax-mercan.com
Telefon : 212 5704646 Faks : 212 4665469

mercredi, juillet 26, 2006

Philip Heylen(CD&V).Anvers yeniden yaşanır hale gelecektir


Philip Heylen(CD&V).Anvers yeniden yaşanır hale gelecektir./Gündem
2006 yerel seçimlerine gidilirken, Belçika kamuoyunun merakla beklediği bir önemli seçim bölgesi de göçmen kökenli vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Anvers şehridir.

Anvers, Flaman kesiminin 5 bölgesinden biridir. Çevresi ile birlikte toplam nüfusu 900 000 civarındadır. Anvers büyükşehir belediyesi sınırları içersinde ise toplam 461 000 kişi ikamet etmektedir.

Anvers Bölgesinin kendine has farklı bir idari yapısı bulunmaktadır. Anvers Bölgesinde İl Genel Meclisinin yanında bir de Districht (İlçe) yönetimleri bulunmaktadır. Bu ilçeler Antwerpen, Berchem, Berendrecht, Borgerhout, Deurne, Ekeren, Hoboken, Merksem, Wilrijk´den oluşmaktadır. İlçelerin toplam nüfusu ise 455 713 kadardır.

Anvers´de savaş öncesi sessizlik var

Flaman Bölgesinin en büyük belediyesi olan Anvers Büyükşehir Belediyesinin toplam meclis üye sayısı 55 dir. Meclis üyelerinin dağılımı ise Vlaams Belang 20, Sp.a 12, VLD 10, CD&V 5, N-VA 1, ve Bağımsızlar 1 şeklindedir.

Anvers Belediye yönetimi ise çok parçalı bir koalisyon durumundadır. Sp.a Partisinden Patrick Janssens´ın Belediye Başkanı olduğu yönetimde Leo Delwaide(VLD), Dirk Grootjans(VLD), Luc Bungeneers(VLD), Robert Voorhamme(Sp.a),Tuur Van Wallendael (Sp.a), Marc Van Peel (CD&V), Philip Heylen(CD&V),Chantal Pauwels(Groen), Erwin Pairon(Groen) encümen olarak görev almaktadırlar.

2006 yerel seçimlerine gidilirken dengelerin nasıl değişeceği ise büyük merak konusudur. 2000 yılında yapılan yerel seçimlerde Volksunie partisi olarak seçimlere katılan ve umduğunu bulamayan parti bu seçimlere iki parçalı olarak katılmaktadır. Volksunie partisinin dağılması ile oluşan yeni partilerden N.VA, CD&V partis ile, Sprit ise Sp.a partisi ile seçimlere katılacaktır.

Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Anvers Belediyesinin en büyük partisi olan Vlaams Belang partisinin 20 sandalyeden 22´ye çıkaracağı, Sp.a ile Sprit birleşmesine rağmen 12 sandalyede kalacağı, VLD(Libareller)in ise 10 sandalyeden 6´ya düşeceği, Groen(yeşiller)in ise 6 sandelyeden 3´ünü kaybederek 3´e ineceği, CD&V´nin ise Flaman Bölgesi Başbakanı Yves leterme´nin başarılı bir grafik çizmesine bağlı olarak CD&V ve N-VA ortak listesi ile 5+1´den 12 sandalyeye çıkacağı öngörülmektedir.

Şayet Anvers gazetelerinin kamuoyuna yansıttığı bu rakamlar seçimler sonucu bu şekilde ortaya çıkarsa, yeni oluşacak muhtemel koalisyonda CD&V´nin belediye başkanlığını üstlenme pozisyonu doğacaktır. Bu doğrultuda Anvers Beleiye meclis üyesi ve Emniyet Komisyonu Başkanı olan Av.Ergun Top´un Belediye Başkan Yardımcılığına kesin gözüyle bakılıyor.

Bu yönüyle koalisyon ortakları arasında da birinci parti olarak seçimlerden çıkmanın son derece önemli hale geldiği Anvers Belediyesinde ırkçı parti Vlaams Belang´ın alacağı sonuçta son derece merakla bekleniyor.

Demokratik partiler uzlaşması diye bilinen ´´Cordon sanitair´´ anlaşmasının uzun süredir uygulandığı Anvers bölgesinde koalisyon partileri bir taraftan Vlaams Belang partisine karşı kampanya yürütürken, diğer yandan birbirlerini geçmeye çalışacaklar.

Bu seçimlerde Anvers bölgesinde Türk ve Arap kökenli seçmenlerin oylarıda belirleyici olacak. Av.Ergun Top bu yönde tüm seçmenlere bir çağrı yaparak ´´Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır´´ Artık oyumuzun gücünü göstermek zamanıdır´´ diyerek seçmenelerin desteğini istedi.

CD&V partisinde 2006 seçimleri sonrası Anvers Belediye Başkanı olarak görülen encümen Philip Heylen ise Anvers Büyükşehir Belediye yönetimi için çok güçlü bir ekip oluşturduklarını ve bu önemli şehri tekrar herkes için güvenilir ve yaşanır hale getireceklerini söyliyerek, seçmenlerin kendilerine inanmalarını ve desteklemelerini istedi.

mardi, juillet 25, 2006

İSTANBUL


İSTANBUL

Rıhtım kuşları
Acılara koşarcasına
Denizlere sürüklüyor beni
Üstüme üstüme geldikçe sensizlikler
İnim inim inliyor Istanbul...

Bu karanlık kentte
Kaskatı kanımla
Sığamıyorum düşlerime
Boş sokaklar vurguluyor sensizliği
Kentten kente götürüyor seni Istanbul...

Bu koskoca kent acılarıma doluyor
Rıhtım kuşları beni
Yorgun gecelerine sürüklüyor
Ve orada sensizliği
Didik didik ediyor Istanbul...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Aksaray, Istanbul

annemin mutfak kokusu: Ispanyol Omleti

samedi, juillet 22, 2006

BelExpresse:Brüksel merkezli Fransızca-Türkçe haber sitesi.


BelExpresse:Brüksel merkezli Fransızca-Türkçe haber sitesi.


BelExpresseVotre site web bilingue Turc-Français de Bruxelles
Vrai pont interculturel

vendredi, juillet 21, 2006

La Brabançonne ve İstiklâl Marşı


La Brabançonne ve İstiklâl Marşı


Yukarıdaki iki sözcük "lâ Brabanson" diye okunur ve Belçika ulusal marşının adıdır. Marşın resmî metni şöyledir :



Ô Belgique, ô mère chérie, Ey Belçika, ey aziz ana,

A toi nos cœurs, à toi nos bras, Kalplerimiz, kollarımız,

A toi notre sang, ô Patrie! Kanımız sana feda, ey Vatan!

Nous le jurons tous, tu vivras! Birlikte and içeriz, yaşayacaksın!
Tu vivras toujours grande et belle Her daim büyük ve güzel olacaksın
Et ton invincible unité Ve yenilmez birliğinin

Aura pour devise immortelle : Ölümsüz şiarı :

Le Roi, la Loi, la Liberté ! Kral, Yasa, Özgürlük !
Le Roi, la Loi, la Liberté ! (bis) Kral, Yasa, Özgürlük ! olacak (bis)


Belçika ulusal marşı rivayete göre bir devrim savaşı akşamı Jenneval tarafından, Brüksel´in merkezinde bulunan rue de la Fourche´taki (Diren Sokak) "L´Aiglon d´Or" (Altın Kartal yavrusu) tabelalı tavernada kaleme alınmış.


1830 Eylül ayında devrimci günler hızla devam ediyorken, La Monnaie Tiyatrosu´nun Jenneval adındaki bu genç oyuncusu vatanseverlik içeren dizeleri yazıyor ve aynı tiyatroda müzisyen olan François Van Campenhout de bu sözlere müzik besteliyor. Ve bunun akabinde La Brabançonne ilk kez 1830 Ekim başında La Monnaie Tiyatrosu´nda halk huzurunda icra ediliyor.

Yani başlangıçta devrimci bir şarkı olan La Brabançonne 1860 yılında Başbakan Charles Rogier´nin girişimi ile değiştiriliyor. Sivri bazı sözcükler yumuşatılıyor ve sadece 4.ncü kıta hem Fransızca hem de Flamanca dillerinde resmen kabul ediliyor.

La Brabançonne´un metnini ve güftesini incelemek, akabinde resmî bir versiyon önermek üzere çeşitli komisyonlar görevlendiriliyor. Fakat bu çalışmaların hiçbiri sonuç vermiyor. 1921 tarihli bir bakanlık genelgesi yukarıdaki metni yasalaştırarak yürürlüğe koyuyor.

Yukarıdaki çeviri bana ait. Olabildiğince aslına sadık. İçerik ne güzel ve ne kadar anlamlı değil mi? Buram buram vatan sevgisi kokuyor. "Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…" diyen Türk İstiklâl Marşı gibi kana gönderme yapıyor. Ve yaklaşık 40 yıldan beri Belçika´da yaşayan Türkiye kökenli bir Belçikalı olarak, ben gerçekten seviyorum Belçika´yı. Tüm içtenliğimle. Türkiye kadar : Ne daha az, ne daha çok! Biri anam, biri babam sanki. Hiç fark yok. Tek fark şu ki doğumumdan Belçika´ya gelişimine kadar on yedi sene, kesintisiz, Türkiye´de yaşadım, emekledim, yürüdüm, büyüdüm koştum, okula gittim, eğitildim, sosyalize edildim, şartlandırıldım.

Siyah önlük giydik, beyaz yaka taktık. Saçlarımız ve tırnaklarımız hep bakımlıydı. Kol mesafesi sıra olduk ikişer ikişer. Kirli tırnaklılara cetvel ile vurdu öğretmenimiz. Babalarımız bizleri "Eti senin, kemiği benim!" diyerek teslim ederlerdi öğretmenlere. Adam edilmeliydik ve "Dayak cennetten çıkmaydı" sonuçta. "Daha dün annemizin kollarında yaşarken/Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken/Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk/Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz" şarkısını bir ağızdan söyledik hep birlikte. "Oku!" diye emrediyordu Kuran´ı Kerim´in ilk ayeti. "İlim Çin´de de olsa, git öğren" ve "Bana bir kelime öğretenin kulu, kölesi olurum" denilerek cehaletin ne denli kötü bir şey olduğu aşılanmıştı genç dimağlarımıza. Pazartesi sabah okulun açılışında ve Cumartesi öğlen kapanışında bayrak töreni yapılır ve İstiklâl Marşını söylerdik, "Türk! Öğün, çalış, güven" şiarına uygun bir şekilde. Büyüklerimizi sayar, küçüklerimizi severdik. Az ile yetinmeyi ve paylaşmayı bilirdik. Birazcık vatanseverlik aşıladılar. Toprağına ve insanına aşık oldum Anadolu´nun sonuçta. Daha fakirdik şüphesiz, ama daha mutluyduk kendimizce.

Sevmek mantık gerektirmez. Sevda mantığı kovalar, yok eder. Önce sevilir, sonra mantık aranır sevgi yumağında. Sevda sevileni güzelleştiren en büyük dürtüdür (motivasyon). Sevdiğini anlamaya çalışır insan; onun dilini ve kültürünü öğrenir.

Belçika Kralına (meşruti) ve ülkenin yasalarına saygımız sonsuz. Özgürlük ise sadece iş-güç sahibi karnı tok insanların çoğunlukta olduğu toplumlarda yaşayabiliyor. İş-güç sahibi olmayan azınlık ise varsıllara yasal olarak dayatılan dayanışma sistemi ile sağlanan sosyal haklarla korumaya alınıyor. Sistemin cazibesini de zaten bu sosyal haklar oluşturuyor. Batı Avrupa bunları vitrinini süslemek için kullanıyor. Ekonomik kriz dönemlerinde bu haklar tırpanlanıyor ve güneşte kalmış dondurma gibi eriyor her geçen gün. Yaşam şu an için 25 ülkeden oluşan Avrupa Birliği´nde de zorlaşıyor her geçen gün. Ve Türkiye bu dünyaya girme süreci için müzakerelerin başlangıç tarihi alabilme telaşında. Telaşa gerek yok : Verecekler!..

40 yıldır Avrupa Birliği´nin içinde yaşayan biz Avrupalı Türkler ne kadar Avrupalılaşabildik acaba? Yaşadığımız ülkenin dilini biliyor, kültürüne yakınlaşıyor, sunduğu eğitim olanaklarından yararlanıyor muyuz? Yapılanları yeterli görüyor musunuz? Sizce zamanı gelmedi mi? Ne zaman gelecek? Belçikalılaşırsak Türkiye´yi sevmeyiz, dinimizden uzaklaşırız mı sanıyorsunuz? Yok canım, temeli sağlam bina yıkılmaz! Dil bilmek ve eğitimli olmaktan kim zarar görmüş. Amaç çağdaş uygarlığı yakalamak değil mi? Yeterki sağlam temeller atalım! Bunu yapabildiğimiz takdirde ne olacağının yanıtını İstiklal Marşı´nın iki mısrası veriyor :

"Doğacaktır sana va´dettiği günler hakk´ın…

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın."



Yakup YURT ©

Brüksel, 22 Eylül 2005

jeudi, juillet 20, 2006

Ulusal Bayram´ın 175.nci yıldönümü münasebetiyle


Ulusal Bayram´ın 175.nci yıldönümü münasebetiyle http://belcika.blogspot.com/ ekibi, Kraliyet Ailesi aracılığı ile,çokkültürlü Belçika´yı oluşturan bütün halk ve toplumlara mutluluk ve gönenç dileklerini sunar
**************************************************
A l´occasion du 175ème anniversaire de la Fête Nationale l’ équipe http://belcika.blogspot.com/présente, à travers la famille royale, tous ses vœux de bonheur et de prospérité
à tous les peuples et à toutes les communautés composant la Belgique multiculturelle

mercredi, juillet 19, 2006

Trafik kazalarından ölenlerin sayısı günde bir kişi azaldı


Trafik kazalarından ölenlerin sayısı günde bir kişi azaldı Mevcut hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana trafik kazalarında ölenlerin sayısında günde bir kişi azalarak, sayı üçten ikiye düştü. Cuma akşamından Pazartesi sabaha kadar süren hafta sonları ise haftanın diğer günlerinden daha çok ölüm vakası oluyor.

Sp.A´lı Ulaştırma Bakanı Renaat Landuyt´ün yaptığı açıklamaya göre "Sürücüler yol güvenliğine pek dikkat etmiyorlar" dedi ve ekledi :"Tatil dönemi de uzun bir hafta sonu gibi telakki edilebilir. Fakat hafta sonları için özel bir trafik yasası uygulanacak değil herhalde. Ben hem bilinçlendirme, hem de denetlemeden yanayım. Tek düşüncem trafik kazalarında ölenlerin sayısını azaltmaktır." Bakan sözlerini "Bunu da kısmen başardık, zira günlük ölüm sayısı üçten ikiye düştü. Fakat günde iki insanın ölmesi de çok fazla" diyerek bağladı.

BelExpresse
Votre site web bilingue Turc-Français de Bruxelles
Vrai pont interculturel
http://www.belexpresse.be

Ergun Top'un büyük başarısı


Ergun Top'un büyük başarısı/Gündem

Anvers Belediye meclis üyesi, Güvenlik Komisyonu Başkanı ve ayrıca Flaman Bölgesi başbakanı Yves Leterme´nin Başdanışmanı olan Av.Ergun Top Anvers´de Pakistanlı Müslümanlar tarafından yapılan Camiinin yıkılması için yoğun çaba harcayan Vlaams Belang´a karşı verdiği mücadeleyi kazanmanın sevincini yaşıyor.

Vlaams Belang Anvers Noord´da yapılan bu caminin kurallara aykırı inşa edildiğini ve projede belirtildiğinden 4 cm daha yüksek olduğunu iddia etmişlerdi.

Beçika´nın ikinci büyük kenti olan Anvers´de Arap ve Türk kökenli Müslümanların yanında bilhassa son 20 yıl içersinde Dünya´da meydana gelen savaş ve siyasi gerginlikler dolayısı ile batıya göç eden Müslüman kökenli vatandaş yaşıyor.

Anvers Noord(Kuzey Anvers) olarak bilinen semtte yapılan ve sembolik minareleri ile güzel bir görüntü oluşturan Camiinin yıkılmaması için Av.Ergun Top´dan yardım isteyen Pakistanlı Müslümanlar, davanın Ergun Top tarafından kazanılması ile büyük sevinç yaşadılar.

Konu hakkında bir açıklama yapan Av. Ergun Top ´´Anvers şehrinde yaşayan her vatandaşın hizmetinde olduklarını belirtterek şunları söyledi. ´´ Anvers çok kültürlü bir şehirdir. Herkesin kendine göre öncelikleri var. Bizim için ise hak ve hukuk önde gelir. Hiç bir vatandaşın veya bir kurumun başkalarını mağdur etmesini kabul edemeyiz. Vlaams Belang partisi her fırsatta bilhassa göçmenlere yönelik bıktırma ve sindirme politikası gereği çeşitli haksız ve asılsız girişimlerde bulunmaktadır. Maksatları göçmenleri yıldırarak bu ülkeden uzaklaştırmaktır. Böyle bir yaklaşıma boyun eğmek mümkün değildir. Bu anlayışın hep karşısında olduk. Noord Camii dosyasıda bunlardan biri. İşte bu davayı güçlü bir şekilde savunduk ve kazandık.

´´Bizler aynı zamanda Flaman vatandaşlarında sözcüsüyüz. Onların sıkıntıları ile de ilgileniyoruz. Bu ülkedeki her türlü olumsuzluk hepimizi ilgilendirir. Bizler sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Flaman Hükümetinde partimizin izlediği politika artık daha yoğun destek almaya başladı. Buda doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. Bizim mücadelemiz sağlıklı bir ortak yaşamı ülkede iyi işleyen bir sistem haline getirmektir. Bunuda başaracağımızı herkes görecek´´.

´´Anvers´i zamanla Vlaams Belang´a dar edeceğiz. İnsanlara yönelik kin ve nefret içeren sloganlarla sadece düşmanlık yaratmaya yönelik propaganda yapan bir siyasi partinin iktidara gelmesi demek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Bunu engellemek için vatandaşlarımızı var gücümüzle uyarmaya çalışıyoruz´´.Bir çok maddi imkanızlıklara rağmen inşaatı devam eden caminin yakında tamamlanarak Anvers şehrinde yaşayan Müslümanların hizmetine açılacak.

Bu caminin hızla tamamlanması için Anvers´de yaşayan tüm Müslüman kökenli vatandaşların yardımlarıyla Pakistanlı kardeşlerine sahip çıkmaları gerekmekteir.

mardi, juillet 18, 2006

21 Temmuz yaklaşırken Belçika bayrağı satışlarında artış gözleniyor


21 Temmuz yaklaşırken Belçika bayrağı satışlarında artış gözleniyor
Bayrak ve bandrol satışında uzman Waterloo´dan Fidra şirketinin bugünkü basına yaptığı açıklamaya göre, 21 Temmuz Cuma günü kutlanacal Ulusal Bayram yaklaşırken bayrak talebinde patlama yaşanıyor. Şirket kendilerine yapılan Belçika bayrağı satınalım talebinin % 6 oranında arttığını bildirdi.

Valon bayrağı satışları yerinde sayarken, Flaman bayrağı satışları geçen yıla göre % 7 oranında arttı. Fidra şirketi okullar, emekliler veya Belçika ürünlerini tanıtmak isteyen esnaflar gibi çok değişik kesimlere yılda ortalama 15.000 bayrak satıyor

lundi, juillet 17, 2006

Holanda Pedofili partisine izin verdi !


Pedofili partisine izinHollanda´da pedofili partisi PNVD´nin engellenmesi için yapılan başvuru mahkeme tarafından reddedildi. Lahey Bölge Mahkemesi, PNVD´nin (Kardeşçe Sevgi, Özgürlük ve Farklılık Partisi) de diğer partilerle tüm haklara sahip olduğu kararına vardı.


Mahkeme, Solace adlı bir grubun başvurusuyla ilgili olarak "Onlar sadece moral değerleri ifade etmek istiyorlar. Ortada bir partiyi kapatmaya yetecek kadar delil yok" dedi. Hollanda´da Mayıs ayında tanınmış 3 pedofil tarafından kurulan PNVD, 12-16 yaş arası çocuk pornografisinin ve hayvanlarla seksin legalleşmesini savunuyor. Parti, çocuk pornosu bulundurmanın ve televizyondan yayınının serbest bırakılmasını istiyor.

Hakim H.Hofhuis, partiyi kapatmaya yetecek kadar delil olmadığı gerekçesiyle başvuruyu geri çevirdi
Pedofili alanındaki tabuları yıkmak istediğini açıklayan PNVD, Belçika´da 1996 yılında küçük kızlara tecavüz ederek öldürdükten sonra yakalanan Marc Dutroux olayının ardından oluşan tepkileri yumuşatmaya çalıştığını belirtiyor. Uyuşturucu maddeler, eşcinsel evlilik ve hayat kadınlarıyla ilgili çok yumuşak kanunları bulunan Hollanda´da böyle bir partinin çıkması insanlarda şoke etkisi yapmıştı. Bir ankette halkın yüzde 82´sinin bu partiye karşı olduğu ortaya çıkmıştı.

dimanche, juillet 16, 2006

BELÇİKA´YA YENİ GELENLERE : YAŞAM REHBERİ


BELÇİKA´YA YENİ GELENLERE : YAŞAM REHBERİ
Kısa bir süre önce Belçika´ya geldiniz. Belçika´daki yaşam kurallarına uyum sağlamanız konusunda size yardımcı olacak kurum veya kişilere nerede ve nasıl başvurabileceğinizi, hazırladığımız bu "ön bilgi" yazısı ile size anlatmaya çalışacağız.
Belçika´da oturma hakkı

Belçika´da iltica talebinde bulunmak istiyorsanız bunu ya hudut kapısında veya Belçika sınırlarına girdikten sonra 8 gün içinde Yabancılar Dairesi nezdinde yaparbilirsiniz. Sizin iltica talebiniz ilk etapta (talebin usule uygunluğu) Yabancılar Dairesi tarafından incelenir ve dosyanız daha sonra (esaslara uygunluğu) araştırılmak üzere Mülteciler ve Vatansızlar Genel Komiserliği´ne havale edilir. Bu işlemlerin sonunda, ya ilticacı olarak tanınır ve Yabancılar Kütüğü´ne kaydınızın yapıldığına dair size (CIRE=beyaz kart) verilir veya iltica talebiniz rededilir ve size Ordre de quitter le territoire – Ülke Sınırlarını Terk Emri verilir. ( Buna karşı itiraz etme hakkınız vardır ). Önemli olan diğer bir husus, bütün bu işlemler sürecinde tercüman isteme hakkına sahip olmanızdır.

Eğer Belçika´da ikamet eden (eş veya anne baba gibi) ailenizden birinin yanına yerleşmek istiyorsanız, bulunduğunuz ülkede Aile Birleşimi müracaatını yapmanız gerekir. Eğer Belçika´da iseniz, ülkeye girişinizi takiben 8 gün içinde resmen ikamet ettiğiniz belediyeye başvurup Aile Birleşimi çerçevesinde oturum talebinde bulunabilirsiniz. Belediye İdaresi talebinizin usule uygunluğunu inceler ve esaslara uygun olup olmadığını araştırmak üzereYabancılar Dairesi´ne gönderir. Eğer Yabancılar Dairesi talebinizi kabul eder ise, size, Belçika´da oturma izni verilir. Eğer talebiniz Office des étrangers "Yabancılar Dairesi" tarafından rededilirse, size, Ordre de quitter le territoire – Ülke Sınırlarını Terk Emri verilir. (Buna karşı itiraz etme hakkınız vardır).

Eğer Belçika´da kaçak yaşıyorsanız veya oturma izin belgenizin geçerlilik süresi dolmuş ise, bu durumu yasallaştırmak veya düzeltmek için bulunduğunuz belediyeye başvurup oturma izni talebinde bulunun. Belçika´da oturma iznine sahip olmanız ( eğitim ve çalışma gibi ) muayyen şartlara bağlıdır. Yabancılar Dairesi sizin oturma izni talebinizi inceler. Eğer Office des étrangers "Yabancılar Dairesi" Belçika´da oturma iznine ilişkin talebinizi kabul eder ise, size, süresiz veya (tahsil sürecini kapsayan) süreli oturma müsadesi CIRE (beyaz kart) verilir. Eğer talebiniz Office des étrangers "Yabancılar Dairesi" tarafından rededilirse, size Ordre de quitter le territoire- Ülke Sınırlarını Terk Emri verilir. (Buna karşı itiraz etme hakkınız vardır).

İnsan Ticareti mağduru iseniz ve bu şebekenin elinden kurtulmak istiyorsanız, Belçika´da oturma izni alma talebinde bulunabilirsiniz. Bunu için bazı şartları yerine getirmeniz gerekir. Bu şartların başında, size sömüren kişi veya kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmanız gerekir. Bu konuda uzmanlaşmış (Pag-Asa, Payoke ve Surya gibi) 3 sosyal yardım kurumlarından biriyle kontak kurunuz. Bu kurumlar size ne yapmanız ve nasıl hareket etmeniz hususunda yol göstercektir.

BU KONULARDA BİLGİ ALMAK İÇİN UZMANLAŞMIŞ SOSYAL VEYA HUKUK SERVİSİ´NE VEYA BİR AVUKATA DANIŞMAKTA TEREDDÜT ETMEYİNİZ.

Belçika´da ikamet


Belçika´ya geldiğinizin ertesi gün veya sığınma evinden ayrıldıktan sonra, ilk işiniz bir ev aramak olacaktır. Gazete ilanları, evlerin veya apartmanların camlarına yapıştırılmış kiralık ibarelerin yardımı ile ilk seçiminizi yapma şansınız olur. Daha sonra konutu görmeye gidersiniz. Burada dikkate edeceğiniz hususlar, konutun genel durumu, duvar ve tavanın görünüşü ve elektrik tesisatının yapımıdır. Bu konularda kesin güvenlik ve hijyenik kuralların temel alınmasının büyük önem arz ettiğini bilmenizi isteriz. Seçtiğiniz evi beğendikten sonra bir Kira Sözleşmesi yapılır ve imzalanır. Bu Kira Sözleşmesi´nde, kira ücreti, kira süresi, kiralanan evin masrafları ve Sözleşme´nin erken sona ermesi halinde buna bağlı şartlar belirlenir.

KİRA SÖZLEŞMESİ´Nİ ÖNCE DİKKATLE OKUYUP SONRA İMZALAYIN VEYA BU İŞLEMİ GÜVENDİğİNİZ BİR KİŞİ İLE BİRLİKTE YAPIN

Özel kişilerden kiraladığınız veya satın aldığınız bu konutların yanında sosyal veya özel kişilere ait konutları mütevazi bir fiyata kiralayan sosyal mesken kazandırma kuruluşları vardır.

Sosyal ev ve apartmanlar, gelirinizin durumu ve konutun konumu göz önünde tutularak kira ücreti belirlenen konutlardır. Bu gibi sosyal konutlardan yararlanmak isteyen kişiler bazı şartları yerine getirmelidir: Misal, ev sahibi olmamanız, gelirinizin belirlenen miktarın üzerinde olmaması, nüfus kütüğüne veya yabancılar kütüğüne kayıtlı olmanız. (Yani, bir kimlik veya beyaz-CIRE kardına sahip olmanız).
Eğer siz Geçici Yabancılar Kütüğü´ne (ilticacı adayı sıfatı ile) kayıtlı iseniz, kendinizi, bir Sosyal Mesken Kazandırma Kurumu´nun bekleme listesine kayıt ettirebilirsiniz. Talebiniz, nüfus veya yabancılar kütüğüne kayıt edilmenizden sonra işleme konur. Bu suretle, kayıt sıranızı korumuş olusunuz.
Konuta taşındıktan sonra bazı yükümlülükleri yerine getirmeniz gerekir : Kira ve kira masraflarının muntazaman ödenmesi, evin bakımı ve temizliği, eve hasar vermemek veya olacak hasarları tamir ettirmek gibi ,……..
Su ve elektriğin bağlanması için gerekli işlemler bizzat sizin tarafınızdan yapılır. İcabı halinde size sosyal tarife uygulanır veya bağlı bulunduğunuz belediyenin CPAS´i tarafından yardım edilir.

Belçika´da eğitim ve istihtam


Eğer bir çalışma kartına sahibseniz maaşlı işçi olarak çalışabilirsiniz. Eğer mesela, siz, talebi usule uygun bulunan ilticacı veya insan ticareti mağduru statüsüne sahip iseniz ikamet ettiğiniz yerde bulunan VDAB, ORBEM veya FOREM kurumları nezdinde C model çalışma kartı talebinde bulunabilirsiniz.
Bunun yanında, A ve B model çalışma kartları da vardır.

Eğer siz ilticacı statüsü tanınmış bir kişiyseniz ve süresiz oturma izniniz varsa, çalışma kardınız olmadan da çalışabilirsiniz.

Serbest meslekle uğraşmak istiyorsanız, bir Ticaret Kardı´na sahip olmanız gerekir.Bu kardı, bulunduğunuz belediye nezdinde istek yapmak suretiyle temin edebilirsiniz. (İlticacı statüsü tanınmış ve süresiz oturma iznine sahip kişilerin serbest meslek sahibi olmaları için Ticaret Kardı´na ihtiyaçları yoktur).

Eğer okuma yazma da zorluk çekiyorsanız ve Fransızcayı yeterli derecede bilmiyorsanız, alfabeye uyarlamalı veya "Fransızca ikinci dil" kurslara gidebilirsiniz. Eğer bir meslek öğrenmek istiyorsanız, meslek kurslarını takip edebilirsiniz.

Belçika´da sosyal yardım ve sağlık hizmetleri


Her Belçika belediyesinde bir (CPAS) Centre Public d´Action Sociale "Kamu Sosyal Yardımlaşma Merkezi" bulunur.

Bu kurum, geçimini sağlayamayan veya zorlukla sağlayan kişilere yardım etmek için kurulmuştur.

Eğer siz bu durum içinde bulunuyorsanız, kayıtlı olduğunuz belediyenin CPAS kurumuna müracaat edip yardım talep edebilirsiniz. CPAS talebinizi incelemeye alıp, ihtiyacınız doğrultusunda yardım görme hakkına haiz olup olmadığınızı tayin eder. CPAS, size, yaşam ödeneği sağlar, kiranızı ve sağlık masraflarınızı ödemede yardımcı olur.

Yeni gelen biri olarak CPAS yardımlarından faydalanmanız için Belçika sınırları içinde yasal olarak yaşamanız gerekir. Ülkeye giriş belgesi, göçmen belgesi veya (süreli / süresiz) CIRE kardına sahip olan kişiler, CPAS´den umumi sosyal yardım talebinde bulunabilirler. CPAS, diğer taraftan, sığınma evinde kalan ilticacılara, bu sığınma evi vasıtasıyla yardımda bulunur. İltica statüsü tanınmış ilticacılar, bu kurum nezdinde, sosyal uyum çerçevesinde (yaşam ödeneği veya iş imkanı gibi) yardım talebinde bulunabilirler.

SORULARINIZI DOSYANIZLA İLGİLENEN SOSYAL ASISTANA SORMAKTA TEREDDÜT ETMEYİN.

Sağlık hizmeleri için kendinizi bir hastalık sigortasına kayıt ettirmeniz gerekecektir. (Sıhhi muayene gibi) Sağlık masraflarınızın bir bölümünü geri alma hakkından faydalanabilirsiniz.

Kendinizi bir hastalık sigortasına kayıt ettirebilmeniz için, Belçika sınırlarında yasal olarak yaşamanız gerekir. Bunu dışında, sağlık sorunları olan kaçak kişilere de acil tıbbi müdahale yapılır.

Adreseler :

İkamet - İnsan Ticareti - Irkçilik : Centre pour l´égalité des chances et la lutte contre le racisme
Het Centrum voor Gelijkheid van Kansen en voor Racismebestrijding "Eşit Haklar ve Irkçılıkla Mücadele Merkezi" kişisel sorunlarınızın çözümü için başvuracağınız muhtelif hizmet servislerinden oluşur : - Irkçılık ve Uyum Hizmetleri Servisi, ırkçılıkla ilgili şikayetlerinizi dinler ve buna çözüm arar. - Anti Irkçılık Servisi´ne cinsel ve özürlüler için ayrımcılık üzerine çeşitli şikayetlerin geldiğini misal verebiliriz. - Het Observatorium voor Migraties "Göç Gözlem Merkezi", ikamet, iltica ve vize işlemleri konusunda yardımcı olur. Merkez´in çalışma saatleri : Pazartesi-Cuma günleri arası saat 9.00-17.00 ve her Perşembe günü saat 9.30-12.30 arası. Ayrımcılık mağduru olduğunuzu zannediyorsanız veya ikametgah konusunda sorunuz varsa hiç tereddüt etmeden Merkez´e başvuruda bulununuz.




İkamet - Öğretim : CIRE - coordination et Initiatives pour Réfugiés et Etrangers
CIRE, Belçika´da bulunan yabancı ve ilticacıların Valon ve Brüksel bölgelerinde konuk edilmeleri ile ilgili işleri koordine eder. Bunun yanında, bu kişilerin, ekonomik, sosyal ve kültürel yaşam koşulları ile yakından tanışmalarına olanak sağlar. CIRE, iltica başvurusu ve yabancılar hukuku konusunda bilgilendirir. CIRE´nin, ayrıyeten, konut arayanlara yardımcı olmak amacıyla kurulu bir "Logement" (ikamet) danışma bürosu vardır. Bu büro, kira sözleşmeleri konularında bilgilendirme toplantıları düzenler. CIRE, diploma denklik başvurusunda da yardımcı olur. Bu büronun amaçlarında bir tanesi de, talepleri usulen ve esasen kabul edilen ilticacılara, diploma denlik başvurusu ve yöntemi hususunda bilgi vermek ve ilgili dosyanın hazırlanmasında yardımcı olmaktır. CIRE ile Pazartesi-Cuma günleri arası saat 9.00-17.00´de kontak kurabilisiniz.




İkamet : ADDE - Association pour le Droit des Etrangers
ADDE, Yabancılar Hukuku üzerine uzmanlaşmış avukat ve sosyal görevlilerden kurulu bir hukukcular derneğidir.
ADDE´ye, her Çarşamba günleri saat 14.00 – 17.00 arası telefon ile hukuki konularda danışabilirsiniz.


İkamet : Commissariat Général aux Réfugiés et aux Apatrides
Le Commissariat Général aux Réfugiés et aux Apatrides "Mülteciler ve Vatansızlar Komiserliği", iltica işlemlerini inceleyen en önemli kurumdur. Bu kurum, ilticacı statüsü verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kurum, iltica talebinin usule uygun olup olmadığını inceler ve icabı halinde iltica statüsü hakkını geri alır. Neticede, ilticacı statüsüne sahip olanlara nüfus kayıt belgeleri dağıtır.


İkamet : Convivence
Convivence asbl, Brüksel şehrine bağlı "Anneessens – Fontainas", "Zenne" ve "Begijnhof – Klein-Kasteeltje" mahallelerinde kiraya sunulan köhne ve yıpranmış evlerin tadilatı ve hizmete sunulması alanlarında faaliyet gösterir. Convivence, kullanılmayan boş veya oturulamaz raporu verilen ev sahipleri ile temasa geçip, bu evlerin tadilat ve tamirine ilişkin yardım alabilecekleri kurumlar hakkında bilgi verir. Convivence, ihtiyaç ve gelirlerine uygun konut arayan kişilere bu hususta yardımcı olur. Convivence, idari ve teknik konularda da destek sağlar. Pazartesi ve Salı günleri saat 14.00 – 16.00 arası ve Perşembe ve Cuma günleri saat 9.30 -11.30 arası sürekli olarak kiracılara bu konularda hizmet verilir.




İkamet : Croix-Rouge de Belgique
Croix-Rouge "Kızıl Haç", binlerce kişinin layikiyle misafir edildiği, Hastière, Nonceveux, Fraipont, Rendeux, Yvoir ve hizmete yeni giren, Hotto ve Manderfeld´de bulunan ilticacılar için Açık Sığınma Evleri´ni yönetir. OCMW, konut sakinlerine,(ikamet ve yiyecek temini gibi) maddi yardım yanında, geldikleri ülkedeki veya Belçika´daki yeni yaşam şart ve kurallarına uyum sağlamaları için sosyal ve idari destek te sağlar.




İkamet : Fedasil - Agence Fédérale pour l´Accueil des Demandeurs d´Asile
L´Agence Fédérale pour l´Accueil des Demandeurs d´Asile " İlticacıları Barındırma Federal Bölge Temsilciliği", İlticacıların barındırma evlerine yerleştirilmesi ile ilgili faaliyetleri koordine eder. Bu kurum, 17 Federal Sığınma Merkezi, 23 Rode Kruis (Kızıl Haç) Sığınma Merkezi, NGO-Partners özel konutları ve belediyelere bağlı OCMW´ye ait sığınma konutlarını kapsayan 15.000 kişilik sığınma yerini hizmete sunmaktadır. Pazartesi-Cuma günleri arası saat 13.00 – 16.00´da FEDASIL ile kontak kurabilirsiniz.




İkamet : MRAX - Mouvement contre le Racisme, l´Antisémitisme et la Xénophobie
MRAX, yabancılar hukuku üzerine uzmanlaşmış (konut sorunu, iltica başvurusu, yasaların uygulanması gibi)hizmetlerde bulunan Sosyal Servis ve Şikayet Servisi (Hukuk Bürosu)´ndan kuruludur.
Yabancılar Hukuku üzerine uzman Sosyal Servis, Salı, Perşembe ve Cuma günleri saat 13.00 – 16.00 arası hizmete açıktır. Hukuk Bürosu (Şikayet Servisi), randevu ile çalışır.


İkamet : OIM - Organisation Internationale des Migrations
OIM, uluslararası bir örgüttür ve merkezi Genève´de dir. Bu örgütün bir şubesi Brüksel´de de bulunmaktadır. OIM, kendi ülkelerine dönmek isteyen fakat bunu kendi başına organize edemeyen reşit ve reşit olmayan yabancılara yardımda bulunur. Geri dönüş programı kapsamına girenler : - İltica taleblerini geri almak isteyen ilticacı adayları - Talebi rededilen ilticacı adayları - Avrupa Birliği´ne üye olmayan ülkelerden gelen ve yardıma ihtiyacı olan ve kaçak veya yasal yabancılar. OIM ile Pazartesi-Cuma günleri arası saat 9.00 – 17.00´de kontak kurabilirsiniz.




İkamet : Office des étrangers
L´Office des étrangers "Yabancılar Dairesi", yabancıların göçmenlik ve ikamet yükümlülüklerine riayet edip etmediklerini denetler. Bu kurum, oturma iznine ilişkin ilk araştırmayı yapar. De Dienst Vreemdelingen Zaken "Yabancılar Dairesi"´nin çalışma saatleri: Pazartesi-Cuma günleri arası saat 9.00-16.00´dır.


İkamet : Société Wallonne du Logement
" Valon Sosyal Konut Bürosu", Valon bölgesinde bulunan kiralık sosyal evlerin yerleri, kira ve kayıt şartları konusunda nereye ve nasıl başvuracağınızı öğrenmenize yardımcı olur.




ikamet : Société du Logement de la Région Bruxelloise
"Brüksel Bölgesi Sosyal Konut Bürosu", Brüksel´de bulunan kiralık sosyal evlerin yerleri, kira ve kayıt şartları konusunda nereye ve nasıl başvuraca?ınızı öğrenmenize yardımcı olur.


İnsan Ticareti : Pag-Asa
Pag-Asa, insan ticareti mağdurlarına sosyal, hukuki, psikolojik destek ve sağlık yardımında bulunmak amacıyla kurulmuştur. Danışma bürosu hergün saat 14.00 – 17.00 arası sürekli açıktır. Randevulu ziyaret tercih edilir. Acil durumlarda telefonlar 24/24 saat açıktır.




İnsan Ticareti : Payoke
Payoke, Hayat kadınları ve insan ticareti mağdurlarına sosyal, hukuki ve psikolojik destek vermek amacıyla kurulmuştur. Sığınma Merkezi, Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri saat 9.00 – 12.30 ve 13.30 – 16.00 arası açıktır. Merkez, Salı ve Cuma günleri saat 13.30 – 16.00 arası açıktır. Acil durumlarda telefonlar 24/24 saat sürekli açıktır.




İnsan Ticareti : Sürya
Sürya, İnsan ticareti mağdurlarına sosyal, hukuki ve psikolojik destek vermek amacıyla kurulmuştur. Sığınma Merkezi 24/24 saat açıktır.




Sağlık : Cliniques de l´exil
Cliniques de l´exil, göçmen, ilticacı, sığınmacı ve insan taciri mağdurlarına diğer gruplarla etkileşim çerçevesinde kültür değişimi konusunda psikolojik yardım ve destek sağlar. Psikolojik konsültasyon sırasında bir tercüman da temin eder. Bu kurum sürekli çalışmaz. Verilen numaraya telefon etmek suretiyle randevu almaz mümkündür.




Sağlık : MSF - Médecins sans frontières



"Sınırsız Doktorlar Örgütü", çatışmalardan kaçma, doğa felaketlerine maruz kalma, salgın ve uzun süreli tedavi gerektiren hastalık durumlarında harekete geçer. Gereği halinde, şehir ve yörelere gözetimi altında acil sağlık hizmeti organize eder. MSF, mültecilere yiyecek ve malzeme yardımında bulunarak günlük acil ihtiyaçlarını karşılar. MSF, aynı zamanda, psikolojik yönlendirme ile ücretsiz ve anonim bir şekilde HIV/AIDS-araştırması yapar.




Sağlık : Ulysse asbl - Service relais d´accompagnement psychosocial pour personnes exilées
Ulysse asbl, sürgünde yaşayan kişilere sosyal psikolojik açıdan yardımcı olur. Bu kurumun öncelikle amacı, sığınmacıların, ruhi sağlık hizmeti veren kurumlara kolaylıkla ulaşmalarını sağlamaktır. Ulysse vzw, ayrıca, sığınmacılarla, ruhi sağlık hizmeti alanında (sığınma merkezi, CPAS, hastane gibi) uzman kuruluşlar arasında ilişki sağlamak amacıyla bir Sosyal Psikolojik Hizmet Servisi kurmuştur. Danışma günleri: Çarşamba günleri dışında, Pazartesi ile Cuma günleri arası saat 9.30 – 13.00 ve 14.00 – 17.00´dir.




Yetiştirme : Bruxelles Formation
Bruxelles Formation, konularına göre guruplara ayrılmış 200 çeşit eğitim modeli sunar. De Carrefour Formation, her eğitim modelinin başlangıç noktasıdır: İlk etapta size beklentileriniz doğrultusunda tavsiyede bulunulur.
De Carrefour Formation´nun kontak adresi : • Kartuizerstraat 70 – 1000 Brussel
tel 02-502 38 74
e-mail : carrefour.formation@bruxellesformation.be
Carrefour Formation, iş arayanlar için, Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma günleri saat 9.30 – 12.30 arası açıktır ( Çarşamba günleri kapalıdır ). Halen bir işyerinde çalışan ve sadece staj görmek istiyenler için : Cumartesi günleri saat 10.00 – 14.30 arası.


Yetiştirme : Fédération bruxelloise des organismes d´insertion socio-professionnelle
La Fédération bruxelloise des organismes d´insertion socio-professionnelle " Brüksel Federal Bölgesi Fransızca konuşan Profesyonel Sosyal Uyum Örgütü", Brüksel Büyük Şehir Belediyesi sınırlarında faaliyet gösteren profesyonel sosyal uyum sektörünü temsil eder. Buraya toplam 56 adet örgüt kayıtlıdır. Bu profesyonel sosyal uyum örgütlerinin kontak bilgilerini Brüksel Fedaral Bölgesi´nin internet sitesi ("missions locales") köşesinde bulabilirsiniz. Bu konuda eğitim almak istiyorsanız, adı geçen örgütlerden tereddüt etmeden bilgi isteyiniz. Alacağınız eğitimle iş bulma şansınızı daha da arttırabilirsiniz. Federal kurumla, Pazartesi ile Cuma günleri arası saat 9.00-17.00 arasında telefonla kontak kurabilirsiniz.




Çalışma - Yetiştirme : FOREM - Service public wallon de l´emploi et de la formation professionnelle
FOREM´in amacı iş arayan işsiz kişileri yönlendirmektir. FOREM, aynı zamanda, meslek eğitimi de verir. Eğer Valon Bölgesi´nde ikamet ediyor ve çalışma kartı almak istiyorsanız muhitinizdeki FOREM´e başvurabilirsiniz. FOREM bürolarının çalışma saatleri : Pazartesi – Cuma günleri arası saat 8.30 – 12.00. Bu saatlerin dışında randevu ile görüşebilirsiniz.




Çalışma : ORBEM - Office Régional Bruxellois de l´Emploi
ORBEM´in amacı iş arayan işsiz kişileri yönlendirmektir. ORBEM´e, Çalışma Kartı almak için de başvurabilirsiniz.
İş arayanlara hizmet veren büro, hergün saat 8.30 – 11.30 arası, Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri ise saat 13.30 – 16.30 arası açıktır.


Öğretim : Fédération Francophone des Ecoles de Devoirs
"Ev Ödevi Rehberliği", okul sonrası yapmakla yükümlü oldukları ev ödevinde çocuklara yardımcı olur. Eğer çocuğunuz ev ödevini yapmakta sorun yaşıyorsa ve siz de ona yardımcı olamıyorsanız, hiç tereddüt etmeden Ev Ödevi Rehberliği hakkında bilgi alınız ve çocuğunuzu kayıt ettiriniz.
Öğretim : Service des équivalences (Communauté française)
Daha önce dış ülkede öğrenim gördünüz ise, aldığınız diplomanın Belçika´da tanınması gerekir. Buna, diploma denklik başvurusu denir. Denklik Bürosu, size, bu konuya ilişkin hangi işlemlerin yapılması gerektiği hakkında bilgi verir. Bilgi için, Pazartesi ve Çarşamba günleri saat 9.00 – 12.00 arası ve Salı, Perşembe,Cuma günleri saat 13.30 – 16.00 arası devamlı telefon ederbilirsiniz. Kişisel dosyanızla ilgili sorularınız için ekteki telefon numaralarını kullanabilirsiniz.



Adres: Rue Courtois nr. 4, 1080 Brüksel. Ziyaret günleri : Pazartesi ve Çarşamba günleri öğlenden önce saat 13.30 – 16.00 arası. 02-690 86 86 numaraya telefon ederek randevu alabilirsiniz.




Kaynak:http://www.newintown.be/index.cfm?uuid=58C27CE240F40ABCB1850A6244543EDF&o_lang_id=8&taal_id=7

David'i kaçıran kişi bir sapık çıktı


David'i kaçıran kişi bir sapık çıktı
Araştırmalar sonucu ortaya çıkan ilk bilgilere göre fail küçük çocuğu tecavüz etmek amacıyla kaçırmış ve tecavüz etmeye çalışmış. Benoit D. adlı sapık çocuğa tecavüz etmeye çalıştığını fakat kendisine vurmadığını belirtsede hükümet tabibinin raporlarına göre çocuğun şiddetde gördüğü belirtiliyor.

Soruşturma savcısı gözetiminde yapılan ev aramalarında failin daha önce çocuk üzerine bazı fantazilerini yazıya döktüğü kayıtlar bulunduğu ve failin bir tanıdık aile dostu olması sebebiyle muhtemelen çocuk ilk anda kendisinden şüphelenmediği ifade ediliyor.

Failin çocuğu öldü sanarak geride bıraktığını ve kafatasındaki yaranın ise muhtemelen düştüğü için olabileceği şeklinde ifade verdiği belirtiliyor. Bir kaç saat daha geç kalınsa muhtemelen ölmüş olabilecek durumda bulunan David Henriet isimli çocuk şu anda özel olarak tedavi altına alınmış durumda.
Kaynak:Gundem

Turkse Rangers 20 Temmuz'da sezon hazırlık çalışmalarına başlıyor


Turkse Rangers 20 Temmuz'da sezon hazırlık çalışmalarına başlıyor/Gündem


Geçtiğimiz yıl kötü bir sezon yaşayan ve küme düşen Turkse Rangers bu sezon yeniden 1. Bölgesel kümeye çıkmanın yollarını arayacak

Turkse Rangers transfer ettiği yeni oyuncularla birlikte 20 Temmuz günü sezonun ilk antremanını yapacak.

Turkse Rangers´ın yapacağı ilk karşılaşmaların programı:

Limburg Kupası Maçı: Genk.Termien-Turkse Rangers..27 Temmuz..Saat 18.oo

Dostluk Maçı: Fc.Diest-Turkse Rangers..01 Temmuz...Saat 18.oo

Limburg Kupası Maçı: Turkse Rangers-Genk.Tr.Cobox..03 Ağostos..Saat 18.oo

Dostluk Maçı: Turkse Rangers-Landen... 05 Ağustos..Saat 17.30

Dostluk Maçı: P.Houthalen-Turkse Rangers....09 Ağustos...Satt 18.oo

Dostluk Maçı: Daring Jeuk-Turkse Rangers....13 Ağustos..Saat 18.oo

Dostluk Maçı: Winterslag-Turkse Rangers...15 Ağustos...Saat 18,oo .



Turkse Rangers takımı kadrosu:

Akçın Yavuz, Akdağ Mithat, Aksoy Aydın, Aksoy Osman, Aksu Serkan, Alkan Levent, Ateşçi Ali, Ayaz Serdal, Bakışkan Fahri, Bellizi, Marco, Bilican Ümit, Bonacci Alessandro, Bugio Fabio, Delibudak Sinan, Doymaz Fatih, Durmaz Gökhan, Gürpınar Zekeriya, İşçi Hasan, Jansens Bart, Juıleti Danilo, Karabacak Yasin, Karatoprak İskender, Kokinidis Jorgo, Lemmens Michael, Mutlu Atilla, Nico Domenico, Oru Uğur, özen Faruk, Ozeski Jean, Pereira David, Pollice Daniele, Rassoulov Daghir, Rozzi Vincenzo, Şimşek Mehmet, Skeric Naser, Temur Tuncay, Tunckurt Uğur, Vanbeuren Jimmy, Yavuz İrfan, Yavuz Rufet, Yıldız Muhammed, Şimşek M., Kiraz Hamza...

A Takımı Antrenörleri Jarek Studzizba(Baş Antrenör) Erol Aygören(Yar. Ant.), Gökhan Özcan(Yar.Ant.) Yusuf Karayılmaz(Yar. Ant.)

samedi, juillet 15, 2006

BelExpresse



http://www.belexpresse.be

Direksiyon sınav yöntemi 1 Aralık tarihinde değişecek


Direksiyon sınav yöntemi 1 Aralık tarihinde değişecek
Bu Cuma Ulaştırma Bakanı Renaat Landuyt tarafından yapılan açıklamaya göre ehliyet almak için girilen direksiyon sınav yöntemi gelecek 1 Aralık tarihinde değişecek. Kapalı manevra alanında yaptırılan geleneksel manevralar bundan böyle kapalı alanda değil canlı trafikte yapılacak ve sınav süresi on beş dakika uzatılacak.

Bu değişiklikler 1 Eylül tarihinde yürürlüğe girecek olan sürücülük eğitimi reformu çerçevesinde uygulanacaklar. Reform bir kişinin 18 yaşında ehliyet alabilmesini teminen genç adayların yazılı sınavı başardıktan sonra 17 yaşından itibaren eğitimlerine başlama imkânı tanıyor. Geçici sürücü belgesi üç yıl geçerli olacak. Aday en az üç ay süreli bir staja tabi tutulacak. Sürücü adaylarının önünde iki yol olacak : Ya en az sekiz yıldan beri ehliyeti olan rehberlerle öğrenecekler, ya da sürücü kursuna gidecekler.

1 Eylül tarihinde itibaren, sürücü kursları eğitmenleri altı saatlik bir temel eğitim programı ile adaylara temel sürüş tekniklerini öğretecekler. Daha sonra aday kendisini en az üç aylık bir staj döneminde rehber nezaretinde geliştirecek.

vendredi, juillet 14, 2006

Türkiye Avrupa´nın "koridoru" mu?- YORUM:Christophe Lamfalussy


Türkiye Avrupa´nın "koridoru" mu?Christophe Lamfalussy Ceyhan´dan bildiriyor.

Perşembe günü Ceyhan´da yeni bir petrol boru hattının açılışı yapıldı.
1768 km uzunluğundaki bu boru hattı, Hazar Denizi´nin petrol ve doğal gaz kaynaklarını taşıyor.
Fakat hiç kimsenin değinmediği bir konu var ki o da Rusya´nın devre dışı kalması.

Akdeniz sahilinde, Suriye sınırına yakın Ceyhan´da Perşembe günü açılışı yapılan 1768 km uzunluğa sahip ve Hazar Denizi´nin devasa petrol ve doğal gaz kaynaklarını taşıyıp Avrupa Birliğine ulaştıran petrol boru hattı ile Türkiye Avrupa´nın "enerji koridoru" konumuna geldi. Bu sözler 12 yıllık bu eski projenin açılış töreninde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a ait. Projeyi stratejik nedenlerle ABD de destekliyor.

Aşırı sıcak bir havada, terminale kadar yol boyunca kendilerini 5.000 polisin koruduğu yüzlerce davetli ve gazteci bir İngiliz tankerine İtalya´da Cenova limanına gitmek üzere on binlerce varil petrolün yüklenmesine tanıklık ettiler.

Türk sahili dünyanın en uzunlarından biri olan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattının son noktası. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dünyada enerji talebinin giderek arttığını hatırlatarak "Türkiye´nin Doğu-Batı arasında inşa ettiği enerji koridoru Avrupa Birliği, ABD ve başka ülkeler için hayati öneme haizdir." dedi.

Ceyhan terminali iki Türk devletini birleştiren bu projenin öncülüğünü yapmış olan Azerbaycan´ın merhum Başkanı Haydar Aliev´e ithaf edildi. Törende hazır bulunan Azerbaycan´ın mevcut Başkanı İlham Aliev "Umarım babamın ruhu şad olur" dedi.

Projenin içinde bulunan üçüncü ülke Gürcistan´ı Başkan Mikail Saakaşvili temsil etti. Bu petrol boru hattının açılışının sovyetik geçmişe sahip ülkesi açısından çok önemli olduğunu vurguladı. "Ben koridor sözcüğünü sevmiyorum. Bizim için bu boru hattı komşularımızla yeni dostluk ve işbirliği perspektifleri açıyor" dedi.

Daha fazla çeşitlilik
Yapılan resmi konuşmalarda hiç kimse BTC boru hattının Rusya´yı devre dışı bırakmasına değinmedi. Sadece Başkan Bush´un bir temsilcisi petrol boru hattının "daha fazla çeşitlilik ve rekabet" getireceğini beyan etti.
Petrol boru hattı 2008 yılına kadar günde bir milyon varil petrol aktaracak. 1994 yılında proje ortaya atıldığında birçoğu buna şüphe ile bakmıştı. İnsani ve teknik yönden müthiş bir çalışma yapıldı. Hisselerin % 30,1´iyle en büyük hissedar olan BP şirketinin patronu Lord Browne "4 milyar dolar yatırım yapıldığını ve işlerin en yoğun anında 22000 kişinin çalıştığını" belirtti.

Bir buçuk metre toprak altına gömülen petrol boru hattının 300 köy, 1500 su yolu, dağlar ve 14 deprem fayı aştığı açıklandı. Deprem halinde boru kopmalarını önlemek için kritik noktalardaki borular etrafına bilyalar yerleştirildi. Basıncı düzenlemek amacıyla Ceyhan´a yaklaştıkça boru hattının çapı azalıyor. Yaşamının bir bölümünü bu projeye adamış Nesim Hayfani "Benim için bir hayal gerçek oldu, bu bir pırlantadır" diyor. Türk proje şefi çevrecilerin eleştirilerine gülüp geçiyor. Ve ekliyor : "Gürcistan´da, köylülerin tarlalarını ekebilmeleri için dört ay bekledik". Kürdistan´ın etrafını dolaşsa da, petrol boru hattı Kafkasya´nın sorunlu bölgesinde sabotaj tehlikesinden uzak değil. Bu amaçla Amerikan ordusu terörle mücadele amacıyla 1500-2000 Gürcistanlı askeri eğitimden geçirdi. Ses teknikleri ve basınç ölçümleri ile petrol hırsızları da takip edilecek.

BTC Türk koridorunun halkalarından sadece bir tanesi. Yakında, 2006 yılı sonuna kadar, ikinci bir petrol boru hattı açılacak. Bu ikinci hat Hazar Denizi´nin gazını ve, deniz altı bağlantı kurulabilirse, Kazakistan gazını, Avrupa´ya ihraç edecek. Daha da büyük, 5,8 milyar dolarlık başka bir proje ise Türkiye üzerinden Avusturya´ya bağlanacak. Nabucco adı verilenve Avrupa Birliği tarafından desteklenen bu proje finansman arayışında. AB Enerji Komiseri Andris Piebals "Bugün sözü Amerikalılara bırakmak doğruydu. Bu projeyi onlar destekledi. Nabucco için para bulacağız" dedi.

Çeviri : Yakup Yurt ©

Barış Manço projelerimiz/Belçika


Barış Manço projelerimiz

1-) Belçika - Liège, Barış Manço sokağı: Liège Belediyesinden Barış Manço´nun oturduğu Henri-Orban sokağının evinin bulunduğu son kısmına onu adının verilmesinin temini
ve
2-) Sözü geçen evin "Barış Manço Türk Kültür Evi" olarak hizmete açılmasının temini Bildiğiniz gibi Barış yaşamının 36 yılını paralel olarak 30 Eylül 1963 günü geldiği Belçika´nın Liège kentinde geçirdi, yüksek öğrenimini orada yaptı, ilk evliliğini ve oğullarının doğumunu orada yaşadı, şarkılarının yüzde 85´ini orada yazdı, daha 1964 yılında Belçika müzik yazarları sendikası SABAM´a kaydoldu ve bir şekilde Belçika´ya döviz kazandırdı. 1981´de Liège´de bir ev aldı. 1992´de Barış, SABAM´ın teklifiyle o zamanki Belçika Kralı Bauduin tarafından "Léopold II Şövalyesi ünvan ve madalyasına" layık görüldü. 1997 yılında Liège Tanıtma Gurubu tarafından "Onursal hemşehrilik" ünvanına layık bulundu. 31 Ocak 1999 akşamı aramızdan ayrıldığında hem Türk, hem de Belçika vatandaşı idi. Bu acı haberi Liège´in yerel gazetesi La Meuse "dünyaca en tanınmış hemşehrimiz aramızdan ayrıldı" diye verdi. Sonuçta Liège şehrinin Barış´ın yaşamında ve onun Barış Manço olmasında yeri büyüktür. Barış Manço´nun adı bu kentte bir sokağa verilirse ilki ülke arasında sevecen bir ilişki yaratılır düşüncesinden yola çıkarak 2002 yılı başında Liège belediyesine Barış´ın evinin bulunduğu Henri-Joseph-Orban sokağının son kısmına (sokak şu anda 19´uncu asırda yaşamış önemli bir Liège´li sanayici ve devlet adamının adını taşıyor. Orban ailesine olan saygımdan sokağın sadece ¼´ü kadar olan, evin üstünde bulunduğu son bölümünü istedim) onun adının verilmesi projesini götüdüm. Eş zamanlı olarak kızkardeşimiz İnci İlbay-Manço, Barış´ın mirasçılarıyla evi almak üzere yazılı olarak anlaştı ve bu belge Liège´de aile Noter´imize verildi. Bu satış anlaşması evi "Barış Manço Türk Kültür Evi" yapmak amacından yola çıkılarak düzenlenmişti. Bu evde Barış´ın yapıtı ve verdiği "Barış ve Sevgi" mesajı evrenselleştirilecekti. Ayrıca bu evde, çevredeki Türk çocuklarına Türkçe ve Türk müziği dersleri verilmesini sağlamayı planlıyordum.

Bu projemi etkili kılabilmek için 5 Ocak 2002 günü Liège´in Türk nüfusu yoğun olan Cheratte kasabasında, rahmetli Cem Karaca, Cahit Berkay, Grup Divan ve Altın Çocuklar´ın ayrıca Türk Diyanet Vakfı´nın katıldığı anlamlı ve önemli bir Barış Manço´yu doğum gününde anma etkinliği düzenledim (etkinliğe katılan Visé Belediye Başkanı Bay Marcel Neven izlediklerinden o kadar etkilendi ki 18 Mayıs 2002 günü; Büyükelçimizin huzurlarında, bölgesindeki bir caddeye Büyük Ata´mızın adını verdi); Türk ve Belçika medyalarının desteğini aldım ve hem yazılı basın, hem de İnternet´te başlattığım bir kampanya ile Liège Belediye Başkanı Bay Wiily Demeyer´e, teklifime destek veren binlerce e-posta, faks ve mektup gelmesini sağladım. Bütün bu çalışmaları BARIŞ MANÇO B-4030 BELÇİKA derneği adına ve kızkardeşimizle eniştemiz Can İnci İlbay-Manço çiftinin sağladığı önemli maddi destek ve kısmen kendi imkanlarımla yaptım. Bu arada şunu belirtmek isterim: dernek şimdiye kadar aidatlı üye kaydı yapmadığı gibi her hangi bir şahıs veya kuruluştan para istemedi. Belediye Başkanı Bay Demeyer teklifimi hiç bekletmeden Belediye meclisine getirdi bakınız:http://www.liege.be/comcoll/2002/170102.htm#1

O aşamada Belediye Başkanı Bay Demeyer verdiği mesajlarda Türkiye´den destek beklediğini hissettirtti. Bunlar biraz "karşılıklar" prensibine uyuyordu: siz ne kadar verirseniz biz de o kadar! Başkanın bu işte görevlendirdiği yardımcısı ile düşündüğümüz konular Barış´ın iki belediyesi Kadıköy ve Liège arasında park ve bahçeler, otelcilik ve turizm okulları, kültür ve spor konuları gibi dallarda değişim köprüleri kurmak; Türkiye´de de tanınan Georges Simenon gibi Liège´li bir büyüğün adını Kadıköy´e taşımak; Türk medyasının Liège´i tanıtıcı çalışmalar yapmasını ve Türk devlet büyüklerinin projeleri destekleyici mesajlar yollamalarını sağlamak oldu. Bu arada, alfabetik sırayla, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Turkish Daily News, Türkiye ve Zaman gazeteleri ile Nar-ı Beyza programının sütun ve ekranlarında Liège´i ve Belediye Başkanını konuk etmelerine aracı oldum. Belçika´da da 2 televizyon, 2 radyo ve 3 büyük gazete "Barış Manço Sokağı" projeme yer verdi.

Bu gelişmeler olurken Barış´ın varisleri evi kızkardeşimize satmaktan vaz geçtiler ve evin benim önerdiğim doğrultuda kullanılmasına rıza göstermeyeceklerini bildirdiler. Daha sonra 26 – 28 Mayıs 2002 arası Belçika´ya gelen Bayan Lale Çağlar-Ahıskalı sokağın adı Barış Manço olsa bile oraya kimsenin gelmeyeceğini ve kat´iyyen böyle bir şey istemediğini şahsen bana söylediği gibi başkalarına da söyledi. Ayrıca SABAM´ın desteğini de kaybettim: varisleri kardeşimin Belçika Telif Hakları Sendikası nezdindeki kaydını sildirmişler! Üst üste gelen bu olaylar bu iki projeme hızlarını kaybettirtti. Ben halâ Barış´ın Belçika´daki evinin bu amaçla kullanılabileceği umudunu yitirmedim. Ayrıca Liège Belediye Başkanı Bay Willy Demeyer de, 2006 Eklimindeki Belediye seçimlerini ve burada yaşayan Türk kökenli seçmenleri düşünerek, projeye yeniden sıcak bakmaktadır. Liège´de "Barış Manço Sokağı" projesinin ilk aşaması ise Bayan Lale Ahıskalı ile yeğenlerim Doğukan ve Batıkan´ın, Barış Manço´nun Liège´deki evinin bu yolda kullanılmasına onay vermelerinin teminidir. Fakat bu konuda tüm çabalarım başarısız kaldı ve en son Barış Manço arşivimi yerleştirdiğim o evi boşaltmak zorunda bırakıldım. Bu nedenle aileye sözü geçecek herkesin katkısını rica ediyorum.

3-) Barış Manço´yu onu tanımayan çocuklarımıza anlatma projesi: Barış bizi bırakıp gideli ülkemizde 6 – 7 milyon kadar Türk vatandaşı Hükümet´inden, doğum nedeniyle kimlik aldı. 31 Ocak 1999 günü 4 yaşının altında olanları da düşünürsek, yaklaşık 10 milyon kadar Türk çocuğuna Barış Abi´lerini anlatmak gerekmektedir. Burada en doğru kaynak TRT arşividir.

4-) Barış Manço´nun yapıtının ve verdiği "Barış ve Sevgi" mesajının evrenselleştirilmesi projesi: Barış Manço´nun mesajının tüm insanlarca anlaşılabilmesi için yapıtının herkese yaklaştırılması gerekir. Bu bölümde Barış Manço´nun yapıtının tasniflenmesi; şarkı öykülerinin derlenmesi; şarkıların değişik versiyonlarının tesbiti; şarkı notalarının değişik formatlarda yazılması (gitar ve piyano eşlik, popüler orkestra, klasik etüt, büyük orkestra, vb...); şarkı sözlerinin dünya dillerine çevrilmesi ve bu çalışmayı yaparken çevirilerin şarkı melodilerine uygun kalmalarının gözetilmesi gibi çalışmaları öngörüyorum.

5-) Başlangıçta Türkiye´deki Barış´severlerin 1 Ocak gününün "Barış ve Sevgi" günü olduğunu düşünüp birbirlerine "Yeni yılın Barış ve Sevgi dolu olsun" deme alışkanlığını edinmesini sağlamak. Bu alışkanlık giderek Türkiye içinde yaygınlaşacak ve zamanla dışarıya taşacaktır. Böyle bir davranış sınırlarımızı aşmalı ve evrenselleşmelidir. Bu kabından çıkma olayı aslında Ulu Ata´mızın "Yurtta sulh – Cihanda sulh" başilkesine varmanın yoludur.


Harcamalar ve kaynaklar üzerinde düşüncelerim: Bu görevleri başlatsın ve başarsın diye kurduğum derneğe şimdilik aidatlı üye ve maddi yardım istemediğimi söylemiştim ama parasız hiç bir şeyin yapılamayacağının da bilincindeyim. Bu nedenle ilk aşamada derneğe aidatlı üye kaydedebilme yolunu açtım. Kardeşimin telif hakları ve yapıtını kullanma hakkı Bayan Lale Ahıskalı ile yeğenlerim Doğukan ve Batıkan Manço´lara aittir ama Barış Manço varisleri olarak projelerimi desteklemediklerini bildirdiler. Şimdilik derneğe girdi sağlayabilmek için şu planı geliştirdim:



Kardeşim 1963 – 69 yılları arası okul çalışması olarak yaptığı 2 yağlıboya natürmortu (Barış tüm yaşamı boyu sadece 2 adet yağlı boya tablo yaptı ve bu tabloların ikisini de Akademi´yi bitirdiği 1969 yılında bana armağan etti.) kurar kurmaz BARIŞ MANÇO B-4030 BELÇİKA BARIŞ MANÇO 7 DEN 77 YE DOLU DİZGİN BARIŞ VE SEVGİ DERNEĞİ´ne devrettim. Bu tabloları konu alacak UNICEF tebrik kartları yapılmasının temini bence 2 açıdan yararlı olacaktır: "Barış ve Sevgi" ile "Yurtta sulh – Cihanda sulh" prensibine varma çabalarına UNICEF´in katkısı sağlanacak ve kart satışları gelirlerinin derneğe düşen kısmı yukarda saydığım çalışmaların başlayabilmesine yardımcı olacaktır.



Yukarıda sıraladığım projelerin başarılması için gerekli manevi ve maddi destekleri sağlayabilmek amacıyla Başbakanlık, Bakanlıklar, Devlet kuruluş ve temsilcilikleri, TRT, Belediyeler, Basın ve saygın büyüklerimizin nezdinde çalışmalar yapıyorum. Bu konularda tüm Barış´severlerin kişisel desteklerini esirgememelerini bekliyor ve beraber çalışma ortamları yaratabileceğimizi umuyorum.


Sevgi, Saygı, Güven, Özveri ve Barış dileklerimle

Savaş MANÇO



savas.manco@skynet.be

jeudi, juillet 13, 2006

MR St-Josse adayı Derya Bulduk Beltürk'e konuştu...



MR St-Josse adayı Derya Bulduk Beltürk'e konuştu...

Bu günkü konuğumuz Özgür Hafıza Derneği´nin başkanı ve MR ´ın Saint-Josse Belediyesi´nde 2. sıra adayı Derya Bulduk. Aslında Belçika gündemini ve Türk siyasetçilerini yakından takip edenler için tanıdık bir isim. Ancak yine de tanımayanlar ve seçmenler için kendisi ile bir söyleşi yaptık.

-Hoş geldiniz Derya Hanım.Öncelikle bizlere kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?


-1977´de Brüksel Saint-Josse´da doğdum.Saint-Josse´da büyüdüm. 2 yıllık bir ekonomi eğitiminin ardından hukuk okudum.

-Yani karşımızda doğma büyüme bir Saint-Josse´lu var. Burada yaşayan Türklerin ve sorunlarının neler olduğunu herhalde oldukça iyi biliyorsunuz...

-Evet, böyle olduğunu düşünüyorum. Zaten bir adayın ancak içinde bulunduğu şartları görerek ve yaşayarak çözüm üretebileceğine inanıyorum.

-Haklısınız..Peki şu anda hangi işle uğraşıyorsunuz?


-Kendime ait bir finans şirketim var.

-Siyasete girdiğinizde devam edecek misiniz?

-Tabi ki, devam edeceğim. Bu benim mesleğim. Ben siyaseti meslek olarak görmüyorum. Sadece Türkiye´nin ve burada yaşayan Türklerin haklarını savunmak ve hassas oldukları noktalarda çözümler üretebilmek amacı ile hareket ediyorum.

-Peki siyasete sizi iten nedenler nelerdi?

-Aslında toplum ve bu işin içinde olanlar uzun zamandan beridir söylüyorlardı.´Neden siyasete girmiyorsun?..Tam sana ve bilgi birikimine göre bir iş´ diye ancak kısmet bu güne nasip oldu. 9-10 yaşımdan beri hem Türkiye´nin hem de Belçika´nın siyasetini yakından takip ediyorum. Yaşanan bütün sorunları mükemmel bir şekilde biliyorum demek belki yanlış olur, ancak her konuda herkesle tartışabilecek ve fikirlerimi anlatabilecek kadar konulara hakim olduğumu düşünüyorum. Bundan bir hafta önceye kadar her konuda tarafsız olmaya özen gösteriyordum. Ancak geçen hafta Salı günü taraf oldum....

-Peki gerçekten son ana kadar belli değil miydi adaylığınız; yoksa uzun süren aşamalar sonucu mu bizler sizi Salı günü aday tanıtım toplantısında masanın karşı tarafında gördük?

-Beni Salı günü aday olarak görmeniz aslında 1 yıllık bir sürecin sonucu.CDH ´de bana adaylık konusunda teklifte bulundu. Kararımı MR yönünde vermemde en büyük etken geçen sene parti başkanıyla yaptığımız toplantıydı. Geçen sene 24 Mayıs´da tam da MR ´ın sözde soykırım yasa tasarısını parlementoya sunduğu tarihte, parti başkanı ile görüşmüştüm. Uzun uzun ofisinde tartıştık. Benimle tamamen zıt fikirlere sahip olmasına rağmen, partisinden aday olmam için çok ısrar etti. Benim Ermeni konusunda ne kadar hassas olduğumu bilmesine rağmen ve hatta kendisini çok ağır bir şekilde eleştirmeme rağmen tam bir sene boyunca sürekli adaylık teklifinde bulundu.Benim kafamda şöyl bir şey oluştu. Bu parti Türkiye aleyhinde ve sözde soykırım hakkında ciddi ciddi çalışmalar yapıyor. Başlangıçta ikileme düştüm.Ancak sonra mantıklı düşününce ´Ben içerde olursam belki onlara doğru bildikleri şeylerin yanlış olduğunu gösterebilirim.Yani anlayacağınız ´Kaleyi içten fethedebilirim´ dedim, ve siyasete MR´dan girme kararını aldım.

-Aslında MR´dan aday olmanız sizin için daha zor bir karar gibi gözüküyor, değil mi?
-Evet, ancak ben zor olanı seviyorum.

-Peki parti içi muhalefetten çekinmiyor musunuz?

-Olabilir. Ancak ben doğru bildiklerimi tekrarlayacağım.Başkaları gibi susmayacağımı garanti edebilirim. Politikada bir kariyer kazanabilirsiniz, ancak benim buna ihtiyacım yok. Zaten çok sevdiğim bir işim var. Amacım sadece Türk toplumunun hassasiyetini Belçika toplumuna anlatabilmek ve entegrasyona katkı yapabilmek.Benim gördüğüm hassas olduğumuz PKK, DHKP-C ve Ermeni konularında yeterli bir çalışma yapılmıyor.

-Biz her adaya bu soruyu soramıyoruz veya sorsak da kaçamak cevaplar alıyoruz. Sizin donanımınıza güvenerek sorabiliyorum: Hassasiyetlerimiz konusunda neler yapmayı düşünüyorsunuz?

-Bu konuda başkanı olduğum ´Özgür Hafıza Derneği´nin ´ çalışmaları var. Ben parti başkanımızdan da beni dernek çalışmaları konusunda sınırlamaması ve baskı yapmaması garantisini aldım. Başkanın bana söylediği ´Benim sözde soykırım hakkında bilgiye ihtiyacım var.Bu güne kadar beni bu konu da bilgilendiren , veya üzerinde duran kimse olmadı´ sözleri yapabileceklerim konusunda bana cesaret verdi.Ciddi düşünmek lazım, biz bu güne kadar elimizden geleni yapmadık.Evet, tarih tarihçilerin işidir ancak bulunan gerçekleri de halka duyurmak siyasetçinin görevidir.

-Peki Belediye içinde ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

-Önceliği çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine vermek istiyorum.Şomaj tembelliğinden gençlerimizi kurtarmak lazım. Benim sosyal yönün oldukça kuvvetlidir .Herkesle konuşabilirim. Ve bu güne kadar sivil olarak yaptığım çalışmaları artık Belediye çatısı altında yapmak istiyorum.

-Belli bir aşamadan sonra halktan uzaklaşan adaylarımız var.Siz, bize konuda bir söz verebilir misiniz?

-Tabi ki ben bütün seçmenlere her zaman şimdiki kadar yakın olacağımı garanti ederim

­-Peki seçmenleriniz son olarak neler söylemek istersiniz?


-Her şeyden önce kendimize inanmamız gerekiyor.Biz burada çok güçlü bir toplumuz aslında.Duygusal davranmamamız lazım. Ben istiyorum ki ne kadar adayımız varsa hepimiz beraber çıkalım.Buna gerçekten ihtiyacımız var. Birbirimizi karalamamamız gerekiyor.Biz siyasi arenada ne kadar çok olursak, o kadar iyi olur Türk toplumu için. Benim bir gün MR ´da bir sorunum olursa bir Emir Kır benim sorunuma eğilebilsin. Bir akadaş olarak, aynı kökenden gelen insanlar olarak. Adaylar ve seçilmişler birbirlerine destek olarak yürüyebilsinler.

-Peki, bir de Fransa İç İşleri Bakanı Nicolas Sarkozy´nin şahsınıza yazdığı bir mektup var. Bu konu da okuyucularımızı biraz bilgilendirebilir misiniz? -Bu mektup 17 Mayıs´ ta Fransız Elçiliği önünde yapmış olduğumuz gösteri sonunda, benim içerideki yetkili makamlara bıraktığım mektuba karşılık yazıldı. Tabi ki yazılanlar tatmin edici değil. Ancak bir cevap yazılması ve bizlerin ciddiye alınması elbette olumlu gelişmeler.Biz de bu mektuba şimdi bir cevap hazırlıyoruz.

-Derya Bulduk´a bu güzel sohbet için çok teşekkür edip, seçimlerde başarılar diliyoruz

İltica usûl yasası reformu Parlamentoda kabul edildi


İltica usûl yasası reformu Parlamentoda kabul edildi
Muhalefet oylarına karşı iktidar oylarıyla, Parlamento iltica usûl yasası reformunu kabul etti. Oylama sonucunda 84 evet, 42 hayır ve 6 çekimser oy çıktı. Bundan önce, Parlamento muhalefetin verdiği bütün değişiklik önergelerini reddetmişti.

cdH/Ecolo tarafından verilen çocukların kapalı merkezlerde tutulmasına ilişkin iki değişiklik önergesi konusunda PS grubu çekimser oy kullandı. Parlamento aynı zamanda, yine muhalefet oylarına karşı iktidar oylarıyla, Danıştayı reforme eden ve Yabancılar Uyuşmazlık Konseyi´nin kurulmasına olanak sağlayan yasa önerisini onayladı.

Hakan Esen Cd&v listesinden Schaerbeek adayı/Gundem


Hakan Esen Cd&v listesinden Schaerbeek adayı/Gundem

Hakan esen 1975 Kars doğumlu. Küçük yaşta Belçika´ya gelen hakan Esen uzun yıllar Limburg maden bölgesinde yaşadı.

Hakan Esen ilk, orta ve lise eğitimini Limburg bölgesinde tamamladı. Kendisi mekanik bölümü mezunu.

Hakan Esen uzun yıllar Horeca sektöründe çalıştı. 1995 yılından itibaren Brüksel´de iş yapmaya başladı. Hakan Esen şu anda Brüksel´de mütahitlik yapıyor.

Hakan Esen 8 Ekim 2006 yerel seçimlerinde CDH-CD&V ortak listesinden Schaerbeek belediye meclis adayı olarak seçimlere katılıyor.

Hakan Esen siyasetteki önceliklerini anlatıyor.

Politikaya uzun yıllar bir araştırmadan sonra CD&V saflarında başlamaya karar verdim. CD&V Belçika´nın en köklü ve en istikrarlı partisi durumunda.

Schaerbeek belediye meclis adaylığına karar vermemde beni etkileyen faktör ise bir özel iş için Schaerbeek belediyesine gittiğimde gördüklerim oldu. İnanılır gibi değil. Belediye Başkan yardımcısı bir Türk. Bir çok meclis üyesi var. Fakat vatandaşlar bir şekilde horlanıyor ve dışlanıyorlar. Belediye gişelerinde gördüklerimden sonra şok oldum. İnsanlara bu kadar sert ve saygısız davranan bir memur Limburg bölgesinde böyle bir şey yapsa hemen işten atılır.

Schaerbeek belediye sınırları içersinde Türk ve diğer etnik guruplardan bir çok insan tanıdım. Burada bir çok yeni dostluklar edindim. Mümkün olduğu kadar çeşitli ortamlarda kendimi onlara tanıtmaya çalışıyorum.

Siyasette eğitim, trafik ve gençlik sorunları önceliğimdir.

Siyaseti uzun vadeli bir uğraş olarak görüyorum. Yeterli destek olduğu takdirde gençlik ve eğitimden sorumlu Encümen olmayı hedefliyorum.

Seçim kampanyası süresince tüm etnik guruplardan destek almaya çalışacağım.

2006 yerel seçimlerinin herkese hayırlı olması dileğiyle vatandaşlarımızın desteklerini bekliyorum.
 
www.sitemerkezi.net iYiSite.NeT Türkiye'nin En iYi Siteleri Site Ekle référencement marketing et
Hitinizi artirin Melinet WEB Design