BELÇİKA - BELGIQUE BELÇİKA - BELGIQUE: septembre 2006

BELÇİKA - BELGIQUE

Yaşama dair

samedi, septembre 23, 2006

AMA… NASIL ?


AMA… NASIL ?

Bir umut,
Kutunun içine konuldu
"Telefonun cevap vermiyor…
Çok üzgünüm…" diye
Not düsüldü.
Kapaklari kapatildi,
Bir ambalajla sarildi,
Renkli iple baglandi…
Üzerine adres yazilarak
Postaneye gidildi…
Tartildi,
Pul yapistirildi,
Parasi ödendi…
Ve eve gelindi.
Gözyaslariyla
Sevinç kurgusu
Tam bir gün hafta sürdü...
Sonra postacinin getirdigi
Bir gün kartla
Tekrar postaneye gidildi.
Gönderdigi kutu
Geri gelmisti.
Üzerine ise;
"Belirtilen isim,
Adresinde bulunamamistir..."
Yaziliydi.
Birçok araştırmadan sonra
Sevdiğinin uzaklara,
Çok uzaklara
Bir daha geri dönmemek üzere
Gittiğini öğrendi...
O elleriyle hazırladığı,
Bağladığı,
Ambalajladığı,
Postaladığı
Geri dönen
Üzerinde adres bulunan
Kutuyla bas basa kalmıştı...
Onun içinde hayat
Bir gün başka dönemeçten
Şekillenecekti...
Ama... Nasıl?...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Paris - 1991

KARL MARX´IN BRÜKSEL´DEKİ ÜÇ YILLIK YAŞAMI


KARL MARX´IN BRÜKSEL´DEKİ ÜÇ YILLIK YAŞAMI
Brüksel Belediyesi Karl Marx´ın başkente gelişi anısına bir plaket çaktı. Halbuki onun buradaki, 1845 ile 1848 arasındaki, yaşam kesiti hiç iyi geçmemişti. "Komünist Manifesto" kitabını bu kentte yazmış olsa bile. Gözlerden kaçabilirdi. Zaten 1845-1848 yılları arasında Karl Marx´ın Belçika´da, daha doğrusu Brüksel´de yaşadığını kim hâlâ hatırlıyor ki? Hiç değilse, Brüksel Şehri ve onun Belediye Başkanı Freddy Thielemans, onu unutmadılar. İşte bu nedenle dün marksizmin babasının Belçika´ya gelişi anısına çakıldı bu plaket. Plaket Grand Place´ta bulunan (Brüksel´in merkezindeki meşhur tarihi meydan) ve 1847-1848 yılbaşı gecesini geçirdiği la Maison du cygne´in (Kuğu Evi) cephesine sabitlendi. Karl Marx Belçika´ya 1845 yılında geldi. Aşırı devrimci fikirleri yüzünden, önce Almanya´dan ve ardından Fransa´dan kovulan Marx Brüksel´e sığındı bir anlama. Birkaç yıl sonra, 1851´de, Victor Hugo isminde birisi daha oraya sürgüne gelecekti. Ama, o da ayrı bir hikaye. Avrupa´yı korkudan titreten hayalet Marx´ın önemli metinlerinden birkaçı Belçika´da kaleme alındı. Bunlardan en tanınmışı dostu Friedrich Engels ile birlikte yazdıkları "Komünist Partisi Manifestosu" başlıklı bir deneme. Başlıbaşına bir düşünce akımına hayat veren bu metinin başkentimizde 1847 yılında yazıldığı unutuluyor çoğu kez. Peki ülkemizin Marx üzerinde bir etkisi olmuş mudur? Freddy Thielemans (PS) gibi bazılarına göre evet. Louvain Katolik Üniversitesi´nde sosyoloji profesörü Bernard Francq gibiler ise daha nüanslı bir yanıt veriyorlar bu soruya. Eşi ve iki çocuğuyla birlikte gelen Karl Marx o tarihte 27 yaşında ve meteliksiz. Profesör Bernard Francq "Marx´ın Belçika´da kaldığı günlerin hiç iyi geçmediğini" söylüyor. Genç Belçika, dünyadaki ilklerden biri olarak, liberal bir anayasaya sahip o zaman. Sosyoloji profesörü "Belçika o tarihte liberalizimin cennetiydi. Ve belki de onu etkileyen bu olmuştur" yorumunu yapıyor. Yorumun devamında "Kapitalizmin sapkınlığını gördü : insanlar metaya indirgenmişti. Atlarla insanların değeri aynı düzeydeydi" diyor. Ve ekliyor : "Fakat Karl Marx bir Alman vatandaşıydı ve eleştirisi esas olarak Alman politikasına yönelikti. Onun referans noktası Almanya idi" değerlendirmesinde bulunuyor. Belçika´nın Marx ve düşüncesi üzerindeki etkisi sınırlıydı. Tabii ki bunun tersi de geçerli. Bernard Francq "Alman düşünürünün ülkemiz ve aydınlarımız üzerinde fazla bir etkisi olmadığı" görüşünde. Günümüzdeki durum ne? Şubat ayındaki Fransız devriminin bir yağ lekesi gibi Belçika´ya bulaşmasından korkan Belçika makamları, Marx´ı 1848´de sınırdışı ettiler. Marx bunun üzerine Londra´ya sığındı. Marx 1869 yılında Belçika´nın "Toprak sahiplerinin, kapitalistlerin ve papazların cenneti" olduğunu yazarak, Belçika´da geçirdiği günlerin kendisi için iyi bir anı olmadığını kanıtlıyor. Karl Marx´ın biyografisini yazan Jacques Attali ise "Onun Brüksel´deki yaşamında, onunla ilgili, kişilik ve fikir olarak, herşey var" düşüncesinde. Ve ısrarla şunları ekliyor : "Marx´a göre, kapitalizmden sonra gelen sosyalizm zorunlu bir geçiş olup, onun yerine bir sistem değildir. Ve bu nedenle onun düşüncesi hiçbir zaman şimdiki kadar güncel olmamıştı."

jeudi, septembre 21, 2006

Papa´nın güvenliği için Avrupa Birliği´ne yardım çağrısı


Papa´nın güvenliği için Avrupa Birliği´ne yardım çağrısı
Adalet işlerinden sorumlu Avrupa Birliği komiseri Franco Frattini bu Perşembe Papa 16.Benedikt´e İslam hakkındaki tartışma yaratan konuşmasından sonra yapılan tehditleri "ciddiye oma" konusunda üye devletlere çağrıda bulundu. Finlandiya´nın güneyindeki Tampere´de İçişleri ve Adalet Bakanları gayriresmi toplantısı münasebetiyle verdiği basın konferansında konuşan komiser "Üye devletleri Papa Ratzinger´e yapılan tehditleri ciddiye almaya çağırıyorum" dedi. Bay Frattini´nin mensubu olduğu İtalyan sağı Çarşamba günü Prodi hükümetine karşı bir polemik başlatarak hükümeti 28-30 Kasım tarihlerinde Türkiye´ye gidecek olan Papa´nın güvenliği ile ilgilenmemekle suçluyor. El-Kaide´nin Irak kolu da dahil olmak üzere birçok Iraklı silahlı grup Pazartesi günü internette yayınlanan bildirilerde Papa´yı ve İtalya´yı tehdit ettiler.

mercredi, septembre 20, 2006

Geçen yıl şikayet üzerine açılan taciz dosyası sayısı 15.000


Geçen yıl şikayet üzerine açılan taciz dosyası sayısı 15.000
2005 yılında taciz nedeniyle şikayette bulunan Belçikalıların sayısı 15.352´ye ulaştı. Flaman basınında çıkan haberlere göre, bu rakam 2000 yılında yapılan şikayetlerden yedi misli daha fazla. 2005 yılında yapılan 15.352 şikayetin sadece beşte biri mahkemeye intikal etti. Şikayetlerin çoğunluğu boşanma sürecindeki eşlerden kaynaklanıyor. Kısa adı KUL olan Louvain Katolik Üniversitesi Flaman Bölümünde kriminoog Anne Groenen´in değerlendirmesine göre vatandaşlar yasaları biliyorlar ve eskiye oranla şikayette bulunmaya daha çabuk cesaret ediyorlar. Diğer yandan modern teknolojiler de taciz eylemleri için daha fazla olanak sunuyor.

lundi, septembre 18, 2006

Bir milyon Avrupalı AP´nin sadece Brüksel´de olmasına destek imzası verdi

Bir milyon Avrupalı AP´nin sadece Brüksel´de olmasına destek imzası verdi
Avrupa Parlamentosu etkinliklerinin Brüksel´de toplanması amacıyla geçen Mayıs ayında başlatılan siber-imza kampanyasına verilen destek imzalarının sayısı bir milyonu aşmış bulunuyor. Böylece bu kampanyayı başlatanların belirledikleri hedefe ulaşılmış oldu. İsveçli liberal bayan parlamenter Cécilia Malmström tarafından başlatılan kampanyanın hedefi Avrupa Parlamentosu etkinlikliklerinin Brüksel ve Strazburg merkezleri arasındaki ikiye bölünmüşlüğüne son vermek ve tamamını Brüksel´de toplamak şeklinde özetlenebilir. Zira AP Strazburg binası ayda sadece 4 gün kullanılıyor ve bunun yıllık bütçeye ek maliyeti 209 milyon Avro. Kampanya´ya Hollanda 431.000 imza, İsveç 138.000 imza ile katıldı. Belçika 124.847 imza ile üçüncü olurken, Fransa´da bu kampanyaya destek verenlerin sayısı 6.500´de kaldı. Bir milyon imza beklentisiyle kurulan www.oneseat.euinternet sitesine beklenen imzalar geldi. Bilindiği gibi Avrupa Anayasası taslağının bir hükmü Avrupa Komisyonunu bir milyon Avrupa vatandaşı tarafından desteklenen her girişimi dikkate almaya mecbur ediyor. İsveçli meslektaşınca başlatılan girişime katılımıyla destek veren Belçikalı liberal bayan parlamenter Frédérique Ries (MR) "bu hafta içinde Başkan Barroso tarafından kabul edilme talebinde bulunduk. Siyaseten, Avrupa Komisyonu´nun böyle bir işareti görmezden gelmesi uygun olmaz" dedi. Buluşmayı reddetmese de, Komisyon böyle hassas bir dosyada hiçbir girişimde bulunmayacağını ve şeklen böyle bir yetkisinin bulunmadığını ima etti bile. Avrupa Komisyonu sözcüsü "Kurumların toplanacağı yer konusunun üye Devletlerin yetkisinde" olduğunu anımsatarak "Bu konudaki tartışmayı Komisyon yönlendirmemeli. Avrupa Komisyonu´nun yasama erkine ders verme gibi bir alışkanlığı yoktur" dedi. Avrupa Parlamentosu´nun yerinin değiştirilmesine ilişkin bir karar ancak üye Devletlerin oybirliği ile alınabilir, ve Fransa bu konuyu reddediyor. Haziran ayında görüşü sorulan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac bu fikri reddederek "dikkate almadığı" bir "gevezelik" olarak nitelendirmişti. Avrupalı parlamenterlerin Alzasın başkentinde bulunmalarının hem ekonomik yansımaları, hem de simgesel anlamı nedeniyle, Fransa Avrupa Parlamentosu´nun Fransız-Alman barışmasının simgesi olan Strazburg´ta kalmasını istiyor. Birleşmeden yana olanlar adına konuşan Frédérique Ries ise Fransızların reddetmesi "bizi bu sorunu aramızda tartışmaktan alıkoymamalı. İmza kampanyasının amacı halk arasında bu tartışmanın başlatılmasıydı" dedi ve bu imza kampanyasının bir Avrupa meselesine ilişkin ilk halk girişimi olduğunu belirtti. Bir milyon rakamının aşılmış olması kampanyanın bittiği anlamına gelmiyor. İnternet sitesi halka açık olmaya devam edecek. Kampanyanın bundan böyle bu güne kadar çok az yankı bulan Güney ve Doğu Avrupa bölgelerinde de yeni imzalara ulaşacağı ümit ediliyor.

dimanche, septembre 17, 2006

Yurtdisindaki Turkiye Temsilcilikleri
Birleşmiş Milletler Türkiye Daimi TemsilciliğiT.C. Abuja Büyükelçiliği, NijeryaT.C. Bakü Büyükelçiliği, AzerbaycanT.C. Berlin Büyükelçiliği, AlmanyaT.C. Bern Büyükelçiliği, İsviçreT.C. Brüksel Büyükelçiliği, BelçikaT.C. Brüksel-Anvers Başkonsolosluğu, BelçikaT.C. Deventer Başkonsolosluğu, HollandaT.C. Essen Başkonsolosluğu, AlmanyaT.C. Hannover Başkonsolosluğu, AlmanyaT.C. Houston Başkonsolosluğu, ABDT.C. İslamabad Büyükelçiliği, PakistanT.C. Kanberra Büyükelçiliği, AvustralyaT.C. Kopenhag Büyükelçiliği, DanimarkaT.C. Kuveyt Büyükelçiliği, KuveytT.C. Lahey Büyükelçiliği, HollandaT.C. Lefkoşa Büyükelçiliği, KKTCT.C. Lizbon Büyükelçiliği, PortekizT.C. Londra Başkonsolosluğu, İngiltereT.C. Londra Büyükelçiliği, İngiltereT.C. Los Angeles Başkonsolosluğu, ABDT.C. Lubliyana Büyükelçiliği, SlovenyaT.C. Lyon Başkonsolosluğu, FransaT.C. Madrid Büyükelçiliği, İspanyaT.C. Muskat Büyükelçiliği, UmmanT.C. New York Başkonsolosluğu, ABDT.C. Ottawa Büyükelçiliği, KanadaT.C. Paris Başkonsolosluğu, FransaT.C. Pekin Büyükelçiliği, ÇinT.C. Pretoria Büyükelçiliği, Güney AfrikaT.C. Roma Büyükelçiliği, İtalyaT.C. Rotterdam Başkonsolosluğu, HollandaT.C. Saraybosna Büyükelçiliği Türk Kültür MerkeziT.C. Shikago Büyükelçiliği, ABDT.C. Singapur BüyükelçiliğiT.C. Stokholm Büyükelçiliği, İsveçT.C. Stuttgart Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği, AlmanyaT.C. Tokyo Büyükelçiliği, JaponyaT.C. Washington Büyükelçiliği, ABDT.C. Zürih Başkonsolosluğu, İsviçre
Türkiye'deki Yabancı Temsilcilikler,
Almanya Başkonsolosluğu, İstanbulAlmanya Büyükelçiliği, AnkaraAmerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği, AnkaraAvustralya Büyükelçiliği, AnkaraAvusturya Başkonsolosluğu Kültür OfisiAzerbaycan Büyükelçiliği, AnkaraBulgaristan Başkonsolosluğu, İstanbulÇin Halk Cumhuriyeti Ankara BüyükelçiliğiFinlandiya Büyükelçiligi, AnkaraFransa Büyükelçiliği, AnkaraGüney Afrika Büyükelçiliği, AnkaraHindistan Büyükelciligi, AnkaraHollanda Başkonsolosluğu, İstanbulHollanda Kraliyeti Büyükelçiliği, Ankaraİngiltere Büyükelçiliği, Ankaraİsrail Büyükelçiliği, Ankaraİtalya Başkonsolosluğu, İstanbulİtalya Büyükelçiliği, AnkaraJaponya Büyükelçiliği, AnkaraKazakistan Büyükelçiliği, AnkaraKKTC Ankara BüyükelçiliğiPolonya Cumhuriyeti Ankara BüyükelçiliğiRomanya Büyükelçiliği, AnkaraRusya Federasyonu Türkiye BüyükelçiliğiRusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosluğu

vendredi, septembre 15, 2006

ESMA CANER´E TÜRKİYE´DEN DAVET


ESMA CANER´E TÜRKİYE´DEN DAVET
18-20 Eylül tarihlerinde Antalya´da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN´ın himayelerinde TÜDEV ve TİKA ortaklığı ile 10. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı´na bu sene Belçikayı temsilen AIMEE derneği başkanı sayın Esma Caner davet edilmiştir. Davetiyeyi aldığında çok heyecanlandığını ve sevindiğini söyleyen Esma Caner. Bu kurultayda Belçika Türklerini iyi bir şekilde temsil edeceğini, kurultayda yapacağı konuşmada Belçika Türk Toplumunun sorunlarını dile getireceğini aynı zamandada Dünyanın çeşitli ülkelerinden kurultaya katılacak olan temsilcilere Belçika Türklerini tanıtacağını ve onlara Belçika Türklerinin kucak dolusu selam ve sevgilerini götüreceğini, onları Belçika´ya davet edeceğini, daha ileriki kurultaylardan bir tanesininde Belçika´da yapılması için teklif götüreceğini, Belçika Türklerinin buna seve seve ev sahipliği yapabileceklerini sözlerine ilave etmiştir

mercredi, septembre 13, 2006

Salt çoğunluğu alsa bile, PS´in kapısı koalisyonlara açık


Salt çoğunluğu alsa bile, PS´in kapısı koalisyonlara açık

Bu Çarşamba günü, belediye seçimleri için Sosyalist Parti´nin 45 adayını tanıtan Mons kentinin mevcut belediye başkanı Elio Di Rupo Mons´ta PS´in salt çoğunluğu elde etse bile koalisyonlara olumlu baktığını açıkladı. Yeni listede eski seçilmişler olduğu gibi yeni simalar da bulunuyor. Örneğin 2003 Şubat ayında "Résidence des Mésanges" yangınında birçok kişinin hayatını kurtaran Didier Muzalia da adaylar arasında. Elio Di Rupo yaptığı konuşmada "2000 yılında yapılan seçimlerde 45 koltuktan 30´unu kazanmamıza rağmen, MR partisine açıldık ve kendilerine önemli alanları, maliyeyi ve istihdamı emanet ettik" dedi. Gelecek belediye iktidarına adaylar arasında cdH ve Ecolo partileri de var, fakat PS ekibinin lideri 8 Ekim tarihinde sonra koalisyona girecek muhtemel ortağın kim olduğunu belirtmedi. Kendi belediye başkanlığına vekâleten bakan Jean-Claude Carpentier ilgili olarak ise, Elio Di Rupo "bakan olduğum sürece durum aynen devam edecek. Dosyaları sürekli monitoringini sağlayan Jean-Claude´a herkesin huzurunda teşekkür ediyorum" dedi. PS´in Mons´taki öncelikleri arasında yaşam kalitesi, güvenlik alanında koruyucu önlemlerin artırılması, yatırımlar (yabancı yatırımcılar için Mons ilk 10 arasındaymış) ve istihdam bulunuyor. Elio Di Rupo "kentimiz yatırımcılar açısından çekici olmaya devam ediyor, fakat işsizleri de çekiyor. Durum bütün kentlerde böyle…" yorumunda bulundu.

Hastanelerde bir "süper bakteri" tehlike saçıyor


Hastanelerde bir "süper bakteri" tehlike saçıyor
Günlük De Morgen gazetesinin Çarşamba günü ulusal referans laboratuarı rakamlarına dayandırarak verdiği habere göre, varlığı Belçika´da ilk kez geçen yıl belirlenen, potansiyel olarak ölümcül yeni bir bakteri büyük çapta gelişmiş. Bu bakteriye 027 tipli zor Klostridyum adı veriliyor. Gazetenin verdiği bilgiye göre, en az bir hasta bu bakteri enfeksiyonu nedeniyle yaşamını yitirdi, fakat ölenlerin sayısının daha çok olma ihtimali de var. Bilindiği kadarıyla, şu ana kadar bu bakteri Belçika´da 168 hastaya bulaşmış. Bakteri yüksek ateş, ishal ve kolon iltihabına yol açıyor, fakat ölümcül komplikasyonlara da sebebiyet verebiliyor. Bakteriye yakalanan kişilerin çoğunluğu yaşlılardan oluşuyor.
Kaynak:BelExpresse

mardi, septembre 12, 2006

Microsoft, Google´a rakip çıkarıyor


Microsoft, Google´a rakip çıkarıyor
Giderek kızışan arama motoru pazarında Google´ın gerisinde kalmak istemeyen Microsoft, MSN Search arama motorunu yeniledi. Şimdiye dek deneme formatında işleyen yeni arama motorunun adı Live Search. Yazılım devi Microsoft firması, güncelleyip ismini değiştirdiği kişiselleştirilebilen arama motoru ´´Windows Live Search´´, , ü, bugün resmen başlatmayı planlıyor. Microsoft firmasının halen internet üzerindeki arama motoru ´´MSN Search´´ yerine geçecek olan ´´Windows Live Search´´, aylardır sürdürülen beta test yayınının ardından faaliyete geçecek ve 23 dili kapsayacak. Ocak ayında yüzde 11 olan Microsoft´un arama motoru alanındaki pazar payı, Temmuz ayında Google ve Yahoo´nun arkasında yüzde 9,6 ile 3. sıraya inmişti. Microsoft firması, bugün ayrıca ABD ve İngiltere´de ´´Live Local Search´´ adlı yerel arama motorunu da resmen hizmete sokmayı planlıyor. Yine bir süredir test yayınında olan bu adresten kapsamlı harita hizmeti verilecek.

lundi, septembre 11, 2006

Temizlik,Tarihi Anıtlar Ve Sit Alanlarından Sorumlu Devlet Bakanı Emir KIR´ın Kabinesi


BASIN DUYURUSU:


Temizlik,Tarihi Anıtlar Ve Sit Alanlarından Sorumlu Devlet Bakanı Emir KIR´ın Kabinesi Botananic Building - Boulevard Saint-Lazare, 10 1210 Bruxelles Tel:02 506 34 11
Tarihi Anıtlar ve Sit Alanlarından Sorumlu Devlet Bakanı Emir Kır, Tüm Brüksellileri Bu Sene, 16 & 17 Eylül 2006 Tarihinde 18´incisi düzenlenen « Kültürel Miras Günleri » Çerçevesinde Eğitim ve Sporla İlgili, Kültürel Mirasa Dahil Olmuş Yerleri Ziyarete Davet Ediyor. Her sene düzenlenen ve Brüksellilere kendi kültür mirasını tanıma imkanı veren ve bu sene 18´incisi düzenlenen « Kültürel Miras Günleri » kapsamında 100 kadar yer ve 50´den fazla etkinlik Brüksellilerin beğenisine sunulacak. Kültürel Miras kapsamına giren ve Brüksel´de 19 Belediye sınırları içersine yayılmış, döneminin mimari tarzını yansıtan okullar, üniversiteler, kütüphaneler, yüzme havuzları, akademiler ve çeşitli spor tesisleri, konusu « Vücüt ve Ruh » olarak belirlenen bu seneki programa dahil edilmiştir. Ayrıca, programda, sıklıkla ziyaret edilen, çeşitli tapınaklar ve dini mekânlar da vardır. Zira buralara gelen ziyaretçiler genllikle ibadet için geldiklerinden dolayı, bu binaların mimari güzelliklerini yeterince tanımamaktadırlar. «Beden ve Ruh » konusu, okullara, yüzme havuzlarına ve spor tesislerine yabancı olmayan gençlerinde ilgisini çekecektir. Böylece gelecekte kültürel mirasımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza bu bilinci yerleştirmiş olacağız. « Kültürel Miras Günleri » etkinlikleri, ziyarete açılan yerler ve ulaşımı ile ilgili tüm bilgiler Brüksel Bölgesi Tarihi Anıtlar Müdürlüğü´nün hazırladığı broşürde detaylı olarak açıklanmıştır.
Bilgi: Brüksel Bölgesi Tarihi Anıtlar Müdürlüğü CCN – rue du Progrès 80 – 1035 Bruxelles Telefonla bilgi: 16 ve 17 Eylül, saat 10´la 17 arası 0800/40 400 fax:02/204.15.22 – jdp-omd@mrbc.irisnet.be http://www.monument.irisnet.be/

dimanche, septembre 10, 2006


Belçika İstihbarat Teşkilatı başkanlığına Alain Winants aday gösterildi
Adalet Bakanı Laurette Onkelinx bu Cuma günü Brüksel İstinaf Mahkemesi nezdinde başsavcı Alain Winants´ı Belçika İstihbarat Teşkilatı başkanlığına aday gösterdi. Adaylığın Bakanlık İstihbarat ve Güvenlik Komitesince Cuma günü kabul edilmiş olması henüz atamanın resmiyet kazandığı anlamına gelmiyor. Sn. Winants´ın adaylığının Kralın onayına sunulmasından önce yaklaşık on beş gün sürmesi düşünülen ayrıntılı güvenlik soruşturmasının sonuçlarını beklemek gerekiyor. Adalet Bakanı Sn. Winants´ın çok sıkı bir prosedür sonucunda seçilen birçok adayın yarışta kalan sonuncusu olduğunun altını çizdi. Bayan Onkelinx Cumartesi günü basına yansıyan bilginin sızmış olmasına üzüldüğünü, zira "bu alanın çok hassas olduğunu" ifade etti.

Frankofonlar tembel, Flamanlar çalışkandır rivayeti doğru mu?


Frankofonlar tembel, Flamanlar çalışkandır rivayeti doğru mu?
Frankofonların dörtte üçü daha uzun süre çalışmaya hazır olduklarını ifade ederlerken, bu oran Flamanlarda sadece % 62. Günlük Le Soir gazetesinin Références ekinde yayınlanan bir kamuouyu araştırmasının sonuçları bazı önyargıları yıkarken bazılarını da doğruluyor. Bir saat ek mesai yapmaya hazır olan Frankofonlar % 38 iken bu oran Flamanlarda % 30. Yemek molası verilmemesi fikrine kesinlikle hayır diyen Flaman oranı % 25 iken, bu oran Frakkofonlarda % 15´lerde kalıyor. Frankofonların % 64´ü Flaman mesai arkadaşlarının Fransızca konuşma gayreti içinde olduklarını kabul ederken, bu oran diğer tarafta % 26´larda kalıyor. Kamuoyu araştırmasına göre kişilerin dil kökeninin işteki davranışlarına etkisi çok azmış. Araştırma deneği 25-54 yaş arasında 503 internet kullanıcısından oluşuyor ve bildirilen hata payı % 4,3.

samedi, septembre 09, 2006

KEDİMİZ

jeudi, septembre 07, 2006

MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR.


Önce evlendiğimizde hayatin daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatin daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz.

Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli olunca, yaşantımızın dört dörtlük olacağını söyleriz.

Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman olmadığıdır. Eğer simdi değil ise ne Zaman? Hayatınız her zaman mücadelelerle dolu olacaktır. En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. En sevdiğim sözlerden biri Alfred D. Souza´ ya aittir. Der ki;"Uzun zamandan beridir hayatın" "gerçek hayatin" başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller "benim hayatımdı."

Bu görüş açısı, mutluluğa giden bir yol olmadığını gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip olduğunuz her anin kıymetini bilin ve mutluluğu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylaştığınız için, ona daha fazla değer verin. Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse; Okulu bitirene kadar, 100 milyar kazanana kadar, Çocuklarınız olana kadar, Çocuklarınız evden ayrılana kadar, işe başlayana kadar, Evlenene kadar, Cuma gecesine kadar, Pazar sabahına kadar, yeni bir araba, ya da ev alana kadar, Borçları ödeyene kadar, İlkbahara kadar,Yaza kadar, Sonbahara kadar, Kışa kadar, Maaş gününe kadar, Şarkınız söylenene kadar, Emekli olana kadar, Ölene kadar.

MUTLU OLMAK İÇİN İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ´AN´ DAN DAHA İYİ BİR ZAMAN OLDUĞUNA KARAR VERMEK İÇİN BEKLEMEKTEN VAZGEÇİN.
MUTLULUK BİR VARİŞ DEĞİL, BİR YOLCULUKTUR. "PEK ÇOKLARI MUTLULUĞU İNSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA. OYSA MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR."


Unutmayın "YARIN KİMSEYE VAAD EDİLMEMİŞTİR"*

mercredi, septembre 06, 2006

HADISE´nin merakla beklenen albümü ´Sweat´ çıktı!


HADISE´nin merakla beklenen albümü ´Sweat´ çıktı!

Ünü Belçika sınırlarını aşan HADISE´nin merakla beklenen albümü ´Sweat´ çıktı! Başta ´Stir Me Up´ olmak üzere şimdiye kadar çıkardığı tüm single´larıyla Belçika ve birçok Avrupa ülkesinde popüler olan Hadise´nin ilk albümü "Sweat" Türkiye´de de yayımlandı. 21 yaşındaki genç yıldız, bugüne dek Polonya ve Almanya´daki çeşitli toplama albümlerde yeralırken Türkiye´de de ciddi bir hayran kitlesi edindi. Şimdiye kadar yayımlanan tüm single´larının ´Sweat´ albümünde yeralacağı Hadise´nin prodüktörlüğünü ise Yves Jongen üstlendi.

lundi, septembre 04, 2006

TiBET DEMiREL :Seçim Kampanyası Nasıl Yürütülür ?


Seçim Kampanyası Nasıl Yürütülür ?

SEÇİM KAMPANYASININ HAZIRLIK AŞAMALARI

Her aday seçim kampanyası çalışmalarına başlamadan önce, amaçlarını tanımlamalı, kişisel özelliklerini ve yeterliliklerini, parti örgütünün gücünü ve kaynaklarını sağlıklı bir şekilde değerlendirmelidir. Seçim Stratejini belirlemeden önce aday rakiplerini, seçmenlerini tanımalıdır. Kampanyanın dayanabileceği konunun seçmenleri nasıl etkileyeceği ile ilgili analizler yapılmalıdır. Hazırlık aşamasında "aday", "kamuoyu" ve "konular" olmak üzerinde üç şekilde bir araştırma yapılmalıdır.
Aday açısından araştırmalar, seçmenlerin adayları nasıl gördüklerini ve seçmenlerle adaylar arasındaki benzer özellikleri ortaya çıkartmada önemlidir. Seçmenlere yönelik araştırmalar ise oy verme kalıpları, oy vermenin demografik bağlantıları ve seçmenlerini tutumlarını belirler.
Üçüncüsü ise konular üzerine yapılan araştırmadır. Seçmenlerin üzerinde yoğun bir şekilde durduğu konuları belirlemek için yapılır. (Trafik, Çevre, İşsizlik vs.) Bu konuların önceliğini öğrenmek için yapılırlar. Böylelikle aday seçmenlerin karşısında hangi konuyu ön plana çıkaracağı tespit edilir. Seçim Kampanyamızı araştırma sonuçlarına göre geliştirmeliyiz.

Hazırlık Aşamasında ayrıca şu konular üzerine çalışılmalı.

a) Eksik Bilgilerin Toplanması
aa) Geçmiş dönemlerdeki seçim sonuçlarını,
ab) Seçim ve seçmen nüfus bilgileri,
ac) Bölgenin haritası,
ad) Bölgenin öncelikli sorunları,
ae) Bölgenin ileri gelenlerinin tespiti,
a) Bölgedeki muhtar, sivil toplum örgütleri, medya kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları, mesleki kuruluşlar, odalar, sendikaların ad-soyad ve iletişim bilgilerinin temin edilmesi

b)Yapılmış ve yaptırılacak olan kamuoyu araştırma sonuçlarının temin edilmesi.

c) Mevcut belediye başkanının yaptığı çalışmalar, projeler ve yapamadığı çalışmalar belirlenecek.

d) Rakip Adayların Tanınması
da) Rakip adayların olumsuz tarafları neler?
db) Rakip adayların belirleyici özellikleri neler?
dc) Rakip adaylarla nasıl bir rekabet yürütülecek? (olumlu veya olumsuz)
Yapılan araştırmalar rakip adaylara agresif ve saldırgan adayların seçmen gözünde itibar kaybettiğini gösteriyor. Genelde muhalefet adayları olumsuz ve saldırgan bir politika izlerler. İktidar adayları ise daha çok yapılan icraatları anlatır ve mevcut durumu savunurlar. Bu bilgilerden yararlanılarak seçim stratejisi, "uzlaşma kültürü" üzerine inşa edilmelidir.

e) Sloganların Belirlenmesi
Adayın seçim kampanyasında kullanacağı sloganlar hazırlık aşamasında tespit edilmelidir. Seçim Kampanyasının temelini oluşturan konularla ilgili olarak seçmene ulaşabilecek en etkili sloganları tespit etmek gerekir.Sloganlar;
-Adayın diğer adaylardan farkını ortaya koyacak,
-Adayın kişiliğini ve konularını ön plana çıkaracak,
-Adayın uzmanlık alanlarını ifade edecek akılda kalıcı, kısa, anlaşılır ve sade olmalıdır.
f) Metinlerin Hazırlanması
Seçim Kampanyası boyunca çeşitli etkinliklerde kullanılmak üzere metinlere ihtiyacımız olacağından bu metinler seçim kampanyası başlamadan önce hazırlanmalıdır.
- Özgeçmiş hazırlanması,
- Seçmenlere gönderilecek mektup hazırlanması,
- Adaylık açıklaması yapılacak basın açıklamasının hazırlanması,
- Bölgenin sorunlarını anlatan ve bunlara çözüm önerileri getiren metnin hazırlanması,
- Projelerin hazırlanması
- Vaatlerin hazırlanması (Kampanya sırasında verilen vaatlerin, gerçekleşebilir olmasına dikkat edilmelidir.)
- Kadınların, Gençlerin, Çocukların, Özürlülerin, esnaf ve işçilerin isteklerinin yer aldığı ayrı konuşma metinlerinin hazırlanması

Seçim Kampanyasında Yapılacak Çalışmal
Makalenin devami için :

DERYA BULDUK ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ(FDF)


DERYA BULDUK ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ(FDF)

Belçika’da 8 Ekim’de yapılacak yerel seçimlerde Liberal Parti’nin (FDF) Türk kökenli adayı olan Derya Bulduk, partisinin “Ermeni iddiaları konusunda görüşlerini açıklama, sus!” emrine uymayarak istifa ettigi açiklandi
Olay 5 Ağustos’ta ülkenin prestijli gazetelerinden Le Soir’ın ve bazi web sitelerin Bulduk’u, “inkarcı” ilan etmesiyle başladı. FDF Genel Sekreteri Eric Libert, Belçika televizyonlarına çıkarak, “Bulduk, inkarcı ise hakkında tahkikat başlatılır” dedi. Bulduk, bunun üzerine “Düşüncelerime saygı duyulmadı. Bu parti içinde özgür düşünemiyorum” diyerek partisinden ayrıldı.

Francis Impatient (Saint-Josse ( FDF ) parti yetkilisi)Derya Bulduk'un yerine Türk kökenli bir aday arayışında olduklarını bildirdi.

samedi, septembre 02, 2006

Nasreddin Hoca’nın heykeli AB’nin merkezine dikiliyor


Nasreddin Hoca’nın heykeli AB’nin merkezine dikiliyor
Avrupa Birliği’nin merkezi, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Rue Gallait sokağına Nasreddin Hoca’nın heykeli dikilecek.
Brüksel´in Schaerbeek Belediyesi ile Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliği’nin girişimleri sonucu Kültür Bakanlığı tarafından yaptırılarak, Brüksel’e gönderilen heykel, Türklerin yoğun olarak yaşadığı, Gallait Sokağı (Rue Gallait) üzerindeki meydana dikilecek.
‘Nasreddin Hoca Türkleri, eşek bizi temsil ediyor’ Nasreddin Hoca’nın artık Brükselli de olduğunu belirten Schaerbeek Belediye Başkanı Bernard Clerfayt, yaptığı açıklamada, “Schaerbeek Belediyesi’nin sembolü çalışkan ve akıllı bir eşek. Heykeldeki Nasreddin Hoca, Türkleri, eşek ise Schaeerbeklileri temsil edecek. Hocamız Brüksel’e hoş geldi, sefa geldi. Yapımı ve gelişi zor oldu. Ona yer bulmakta da güçlük çektik. Ama sonunda Nasreddin Hoca’ya bir yer bulduk. Irkçılığın ve ayrımcılığın gündemde olduğu şu günlerde Nasreddin Hoca’nın hoşgörüsüne, toleransına, mizah ve zeka anlayışına çok ihtiyacımız var.” dedi. Heykelin eylül ayının ikinci yarısında gerçekleştirilecek açılış töreni için Nasreddin Hoca’nın Konya’nın Akşehir ilçesinde yaşayan torunları da Belçika’ya davet edildi. Schaerbeek Belediye Başkan Yardımcısı Sait Köse heykelin açılış törenine Akşehirlileri ve Belçika’daki gurbetçileri de beklediklerini söyledi. Nasreddin Hoca heykeli Kültür Bakanlığı tarafından İbrahim Hakan Atalay ile arkadaşları Murat Güler, Serkan Özkan, Betül Yılmaz ve Sinan Atik´e yaptırıldı. Yüksekliği 3 metre 70 cm olan heykel rölyeflerle birlikte 300 kilo ağırlığında.
Kaynak:Zaman:Dilek Ufacık, Konya

vendredi, septembre 01, 2006

LA SUBLIME PORTE : Leziz Türk mutfağının Brüksel´deki adresidir.


LA SUBLIME PORTE

La Sublime Porte leziz Türk mutfağının Brüksel´deki adresidir. Avrupa Birliği
bölgesinin merkezinde yer alan restoranımız, keyifli bir anı paylaşmak için sizleri
bekliyor. Devamını okumak için :BelExpresse

YOLNAME


YOLNAME

Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak; fakat, arkana bakma.. Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de; Unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil değişmez. Yolcuya bakıp, yolu tanıma.Yola bak, yolcuyu tanı, yolcu hakkındaki kıymet hükmünü ona göre ver. Vahim olan,yolun yolcusuz olması değil; Asıl vahim olan yolcunun yolsuz olmasıdır Yolsuz, hedefsiz, amaçsız, şaşkın, hercai ve seyyal...

"En doğru yol : en dikensiz yoldur" diyenler seni aldatıyorlar. Onlar, karanlık evlerinde kaybettiklerini sokak lambasının altında arayan şaşkınlardır.

Aldırma; Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir. Dikenine katlanmaktan sözedenler, aşıkmış gibi davrananlardır. Gerçek aşık olanlarsa, dikenini de severler. Dostum, yollar yürümek içindir.
Fakat, şu gerçeği de hiç unutma : Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir.
Yol boyunca; Yola çıkıp da yürümeyenleri, yola oturup, gelen-geçenin ayağına çelme takanları, yolda metafizik uyuşturucularla keyif çatanları, telörgülerle çevirdiği yolu, kendisine zindan edip volta atanları, maratona 100 metre koşucusu gibi hızlı girip, 50. metrede yola yatanları, yürüşün uzun ve yolun zahmetli olduğunu görünce, yolculuk üzerine zar atanları , yürümeyi bırakıp, yol-yolcu ve menzil üzerine kalem oynatanları, ayağına batan tek bir dikenin faturasını çıkarıp, ömür boyu tafra satanları, beyaz atlı kurtarıcıyı gözlemek için ufka bakıp bakıp dağıtanları, yanlış kılavuzlara kızıp yolu satanları göreceksin.

Aldırma, yürü. Göğsüne yüreğinden başka muska takma. Vahiy haritan, Nebi kılavuzun, akıl pusulan, iman sermayen, amel azığın, sevgi yakıtın, ahlak karakterin, edep aksesuarın , merhamet sıfatın, şeref ve izzet adın olsun.



Doğru yol :

insanların çoğunun gittiği yol değil, düşünen öz akıl sahiplerinin yoludur. Yolda vereceğin her molayı özeleştiri durağında vermelisin. Unutma, tevbe özeleştiridir. Kendisini hesaba çaken, başkalarınca hesaba çekilmekten kurtulur. Her molada yolda olup olmadığını, yürümen gereken menzil istikametinde yürüyüp yürümediğini kontrol etmen, pişman olmaman için elzemdir. Yön tayini sık sık gerekli olabilir.



Haritayı saklayabileceğin en güvenilir yerin yüreğindir.



Bir şey daha : Pusulayı sahte manyetik alanlardan, paraziter nesnelerden uzak tut; İbreyi saptırırlar da haberin olmayabilir. Yol emniyetin için gerekli olan şartların başında bilinç gelir. Bilincini tahrif edecek her türlü uyuşturucudan uzak durmalısın. Hobilerinin, fobilerinin, korkularının bilincin üzrindeki saptırıcı etkisini iyi hesap etmelisin. O´ndan başkasından korkarsan , korktuğunun başına musallat edileceğini kesinlikle bilmelisin. Yolda düşeceğin en büyük tuzak, yersiz korkularının tuzağıdır; Yani, kendi benliğinin sana kazdığı tuzak.

Hayırlı yolculuklar dostum.

MUSTAFA İSLAMOĞLU
 
www.sitemerkezi.net iYiSite.NeT Türkiye'nin En iYi Siteleri Site Ekle référencement marketing et
Hitinizi artirin Melinet WEB Design